Kardeşim ve ben her şeyi kontrol ettik. Karar verdik. | Open Subtitles | أنا وأختي تفاهمنا على كل شيء لقد اتفقنا على ذلك |
Kız Kardeşim ve ben çamaşırhaneye giderken kalabalık bir grup önümüzde durdu. | TED | حيث كنت أمشي أنا وأختي إلى المغسلة، وإذ بحشد من الناس يقفون أمامنا. |
2007 yılında Kardeşim ve ben kaçmaya karar verdik. | TED | في 2017، قررتُ أنا وأختي اللوذَ بالفِرار. |
Dinleyin, haftaya Çarşamba yapacak daha önemli bir işiniz yoksa kız kardeşimle birlikte gelenek hâline getirdiğimiz edebiyat toplantısını yapacağız. | Open Subtitles | أسمع , إن لم يكن لديك شيءٌ تفعله في الأربعاء المقبل أنا وأختي سنقيم جلسة أدبية أنه نوعٌ ما كتقليد لدينا |
Kız kardeşimle ben alt katta gizlenir anne, babamız uyuduğu zaman bütün dondurmayı çalıp hepsini yerdik. | Open Subtitles | أنا وأختي اعتدنا التسلل للطابق السفلي عندما كان أبوينا نائمين ونسرق البوظة كلها ونأكلها كلها. |
Henrik'in beni ve ablamı onun elinden alıp onu adanın diğer tarafındaki evde herkesten uzakta bırakması hiç iyi olmadı. | Open Subtitles | وزاد الأمر سوءً بعد أن أبعدنا "هنريك" أنا وأختي عنها وتركه لها محرومة في المنزل القديم |
Ben ve kardeşim Dasha çocukluğumuzdan beri oynarız. | Open Subtitles | أنا وأختي داشا كنا نلعب منذ كنا صغاراً |
Bütün hayatım boyunca bağımlılık ile mücadele ettim ve kız kardeşim ile bundan dolayı aramız açıldı. | Open Subtitles | لقد عانيت من الإدمان طوال حياتي ولقد كنت أنا وأختي على |
Kardeşimle ikimiz küçükken kelime oyunları oynardık. | Open Subtitles | أنا وأختي كنّا نخلط الكلمات عندما كنا أطفالاً. |
Ben ve kız kardeşim için her şeyden vazgeçtiler. | Open Subtitles | لقد تخلوا عن كل شيء من أجلي أنا وأختي |
Kardeşim ve ben hostes olmaya karar verdik çünkü, bu şekilde pilot olacağımızı düşünüyorduk. | Open Subtitles | إذاً أنا وأختي عملنا كمضيفات لأننا ظننا أن هذه هي الطريقة لنصبح طيارين |
Ama en kötü senaryo gerçekleşirse, Kardeşim ve ben, annene bazı iyi "azla çok şey yapma" ipuçları veririz. | Open Subtitles | لكن إذا حصل أسوء مايمكن أعدك أنا وأختي بأن نعطي والدتك نصائح بكيفية العيش بالكثير بإنفاق القليل |
Kardeşim ve ben yarattığımız barışın yaşayan bedenleriydik. | Open Subtitles | عشنا أنا وأختي كتجسيد للسلام الذي حققناه |
Kalacak yer lazımsa Kardeşim ve ben bir otel suitinde kalıyoruz. | Open Subtitles | إذا أردتي مكاناً للمبيت أنا وأختي لدينا جناح فندقي |
Kardeşim ve ben öksüzüz, ve, şu an herhangi bir yerde olabilirdik. | Open Subtitles | أنا وأختي يتيمان كما ترون وكان ممكناً أن ننتهي في أي مكان كان يمكن أن تتبنانا أي عائلة |
Kız Kardeşim ve ben, zirveye doğru ilerliyorduk. | Open Subtitles | كنت أنا وأختي نتجه مباشرة إلى القمة |
Bu benim köprüm... Bunu Kardeşim ve ben bulduk. | Open Subtitles | ...هذا جسري أنا وأختي حصلنا على تقدم مع ذلك |
Her neyse, ailem boşanmıştı biz de kız kardeşimle birlikte bir annemin bir babamın evine gitmek zorunda kalmıştık. | Open Subtitles | على أيّ حال، تطلقّ والديّ، وظللتُ أتنقل أنا وأختي ذهاباً وإياباً بين منزلهما، |
kız kardeşimle birlikte onu severek büyüdük. | Open Subtitles | أنا وأختي نشأنا على حبّه عندما كنّا أطفال. |
Kız kardeşimle ben onun için esrar çekmeye ihtiyaç duymadık hiç. | Open Subtitles | أنا وأختي لم نحتج قط إلى سيجارة ماريجوانا |
Babam, beni ve ablamı, Kızılderililere ait küçük çanak çömlek parçaları toplamaya götürürdü. | Open Subtitles | بالقرب من الجانب الآخر من بحيرة (ميتشجان) أبي كان يأخذنا أنا وأختي لنجمع القطع الصغيرة من الفخار الهندي |
Sadece Ben ve kardeşim. | Open Subtitles | أنا وأختي |
Her şeyi kız kardeşim ile yaptık. | Open Subtitles | أنا وأختي فعلنا كل شيء |
Kardeşimle ikimiz altı yıldır görüşmüyoruz. | Open Subtitles | كنتُ أنا وأختي بعيدتين لمدة ستّ سنوات. |
Ben ve kız kardeşim bir evde kalıyorduk. | Open Subtitles | أنا وأختي الضغيرة نسكن في شقة |