Kardeşim ve ben, biz gün batmadan evde olacağımıza söz vermiştik. | Open Subtitles | كنت أنا وأخي خارج المنزل، رغم أننا قطعنا وعدا بعدم مغادرته |
Kardeşim ve ben büyürken etrafımız tek çocuklu ailelerle çevriliydi. | TED | وفي أثناء صغرنا أنا وأخي محاطين بأطفال من عائلات لها طفل واحد |
Geri bas, Sakız. Kardeşim ve ben hızlı yaşarız. | Open Subtitles | تراجعي أيتها البائسة أنا وأخي نعيش حياة تعيسة |
Ben ve kardeşim su kulesinin üstüne çıkar, oradan stadyumdaki maçı seyrederdik. | Open Subtitles | اعتدنا أنا وأخي على مشاهدة المباراة من فوق خزان المياه قرب المدرّج |
Ağabeyim ve ben liseden aynı zamanda mezun olduk ve o iki yıllık bir üniversiteden ayrıldı, niye bıraktığını anlamak istedim ve okumaya devam ettim. | TED | عندما تخرجت أنا وأخي من المدرسة الثانوية في نفس الوقت بالضبط لكنه بعد ذلك ترك الدراسة في جامعة بعد سنتين، أردت أن أفهم لمَ ترك الجامعة وواصلت أنا بالدراسة. |
Kardeşimle ben bu okula para ödüyoruz. Not ortalamamız 3.9. | Open Subtitles | أنا وأخي ندفع رسوم لهذه الجامعة و حاصلون على 3.8 كمعدل تراكمي |
Kardeşim ve ben hayatımız boyunca bunları topladık. | Open Subtitles | أنا وأخي كنّا نجمعهم منذ بدء حياتنا بأكملها |
-7. Gitmem lazım. Yoksa Kardeşim ve ben Amerika'ya gidemeyeceğiz. | Open Subtitles | يجب أن اذهب , وإلا فلن نستطيع ان نذهب أنا وأخي الى امريكا |
Yazın erkek Kardeşim ve ben, her günümüzü kurbağa yakalayarak ve su altında nefesimizi tutarak geçirirdik. | Open Subtitles | وكنت أنا وأخي في فصل الصيف. نمضي كل يوم هُناك، نطارد الضفادع |
Erkek Kardeşim ve ben, her günümüzü kurbağa yakalayarak geçirirdik. | Open Subtitles | كنت أنا وأخي نمضي... كل يوم هُناك نطارد الضفادع و... |
Kardeşim ve ben, senin de isteyebileceğin bir anlaşma yapmak istiyoruz. | Open Subtitles | الآن , أنا وأخي لدينا ما تودُ تسميته خُطة خروج مُنسقة بطريقها إلينا |
Küçük Kardeşim ve ben yedi ayrı koruyucu evde kaldık. | Open Subtitles | إذاً لقد كنت أنا وأخي الأصغر في سبعة منازل رعاية مختلفة |
Küçük bir çocukken Kardeşim ve ben bir köpek istiyorduk. | Open Subtitles | حينما كنتُ صبيّاً، رغبتُ أنا وأخي بتربية كلب، |
Erkek Kardeşim ve ben daha yürüyemeden yüzmeyi öğrendik. | Open Subtitles | أنا وأخي تعلم كيفية السباحة قبل أن نتمكن من المشي. |
Ben ve kardeşim su kulesinin üstüne çıkar, oradan stadyumdaki maçı seyrederdik. | Open Subtitles | اعتدنا أنا وأخي على مشاهدة المباراة من فوق خزان المياه قرب المدرّج |
Ve Ben ve kardeşim aralarında yuvarlanan iki zar gibiydik. | Open Subtitles | وقد أصبحنا أنا وأخي مُشتّتين بينهم نوعاً ما. أين أخيكِ الآن؟ |
Ağabeyim ve ben aslında sizlerin de ihtiyacı olan şeylerle büyüdük: sevgiyle, güçlü değerlerle ve iyi bir eğitimin yanında çok çalışmakla başarılamayacak hiçbir şeyin olmayacağı inancıyla. | TED | ولقد نشأنا أنا وأخي بكل ما نحتاجه حقاً: الحب، القيم القوية وإيمان بأن التعليم الأفضل وكل العمل الجاد، هما شيئان نستطيع فعلهما. |
Kardeşimle ben bu külüstürü oraya götürdük, minibüsün birinin üstüne de buzdolabı bağlamışlar. | Open Subtitles | أنا وأخي كنا نتجول في تلك السيارة المُدخنة فإذا بصاحب حافلة وقد حملّ عليها ثلاجة |
Küçücük bir karıncasın ama, kardeşimle beni bir araya getirecek gücü göstermeyi başardın. | Open Subtitles | أنتي نملة صغيرة ، لكنك قوية بما يكفي لتقربي بما بيننا أنا وأخي |
Eklemeliyim ki, bununla beraber bu suçlamalar, kardeşim ve benim tanındığımız radikal tekniklerimizin anlaşılamamasından kaynaklanıyor. | Open Subtitles | ويجب أن أضيف هذه الاتهامات نشأت من عدم فهم للتقنية الرائعة التي نُعرف بها أنا وأخي |
Sanırım oturma odasında olmak ve kardeşimle beraber olmak, beraber oynamamız... | Open Subtitles | أعتقد أننا كنّا نجلس في غرفة المعيشة أنا وأخي... |
Kız kardeşim beni ve erkek kardeşimi odasına getirip, ...çalardı, elinden geldiğince yüksek sesle açardı. | Open Subtitles | أختي كانت تأخذنا أنا وأخي ألى غرفتها، وتقم بتشغيلها، وترفع الصوت الى آخرهُ. |
Sadece ağabeyimle ben vardık. | Open Subtitles | لقد كنت فقط.. أنا وأخي أيضا وقد كان في التاسعة عشرة |