Siz günahkârlar için en uygunundan nahoş bir şeyler planladığından Eminim. | Open Subtitles | و أنا واثق بأنها خططت لنشاطات مغرية تليق بذوقكم |
- Hiç. Eminim seksenlerde herkesi etkilerdi. | Open Subtitles | أنا واثق بأنها ستذهل الناس في الثمانينات |
Eminim bana kefil olup nerede bulunduğumu doğrulayacaktır. | Open Subtitles | أنا واثق بأنها ستساندني وتؤكد على مكان وجودي. |
Eminim mutlu bir yaşamı oldu. | Open Subtitles | أنا واثق بأنها حظت بحياة سعيدة |
Eminim o başka türlü konuşacak. | Open Subtitles | أنا واثق بأنها ستقول قصة مختلفة |
Hayır, yani Eminim sen öyle düşündüğün için sevinecektir. | Open Subtitles | لا أنا واثق بأنها سوف تشعر بالإطراء |
Eminim bir son dakika kararı falandır. | Open Subtitles | أوه. حسناً... أنا واثق بأنها كانت, تعلم, |
Yok. Yoluna devam ettiğine Eminim. | Open Subtitles | لا، أنا واثق بأنها تابعت حياتها |
İyi kullanıldığına Eminim. | Open Subtitles | أنا واثق بأنها إستعملتها جيداً |
Ne kadar küçük olduğu önemli değil. Eminim harikadır. | Open Subtitles | لا يهم مدى صغرها أنا واثق بأنها رائعة |
Gösteriyi izlerse hoşuna gideceğinden Eminim. | Open Subtitles | أنا واثق بأنها ستُعجب بالعرض لو شاهدته |
Öldüğünde bana bıraktı. Eminim o devirlerde ilk arabanın icadı heyecan verici olmuştur. | Open Subtitles | أنا واثق بأنها كانت مذهلة |
Sakin ol, Eminim o iyidir. | Open Subtitles | إهداء, أنا واثق بأنها بخير |
Eminim bu çok güzeldir. | Open Subtitles | أنا واثق بأنها كانت جميلة |
Toksikoloji raporun geldiğinde bu genç cenazecinin "wet" olayını tecrübe ettiğini doğrulayacağından Eminim. | Open Subtitles | عندما يأتي تقرير السموم... أنا واثق بأنها ستؤكد أنّ متعهد الموتى لدينا هُنا... كان في حالة "ثمالة". |
Az sonra döneceğine Eminim. | Open Subtitles | أنا واثق بأنها ستعود قريباً |
Burada olacağına Eminim. | Open Subtitles | أنا واثق بأنها ستأتي |