| İkamet işi hallolana kadar beklersek, sen bir hastanede olacaksın ben diğerinde. | Open Subtitles | إذا أنتظرنا حتى إنتهاء الإقامة فستكون في مستشفى وأنا في مستشفى آخر |
| - Ben olmadan onu asla bulamazsın. - Sabaha kadar beklersek bir gün önde olur. - Uzaklaşır. | Open Subtitles | ـ لن تجده بدوني ـ إذا أنتظرنا حتى الصباح، سيسبقنا بيوم ويهرب |
| Bu kadar bekledik, bir günden ne çıkar ki? | Open Subtitles | لقد أنتظرنا طويلاً فما الضرر في يوماً آخر |
| Yeterince bekledik Heyyy, Janine! | Open Subtitles | أعتقد أننا أنتظرنا بما فيه الكفاية مرحبا، جينين |
| - Bir saatten fazla süredir bekliyoruz. - Bence onları kuyruğumuzdan attık. | Open Subtitles | لقد أنتظرنا أكثر من ساعة الآن أعتقد أننا تخلصنا منهم |
| - Bir saattir bekliyoruz. - Herhalde onları atlattık. | Open Subtitles | لقد أنتظرنا أكثر من ساعة الآن أعتقد أننا تخلصنا منهم |
| Lordlarım, uzun süredir bu anı bekliyorduk. | Open Subtitles | . أيها اللوردات , أنتظرنا هذا منذ وقت طويل |
| Bu iş, beklersek ancak bir şekilde sona erecek. | Open Subtitles | هُناك طريقه واحدة لإنهاء هذا, إن أنتظرنا |
| Lucian İttifakı Destiny'i ele geçirmek için geliyor. Bu iş, beklersek ancak bir şekilde sona erecek. | Open Subtitles | هُناك طريقه واحدة لإنهاء هذا, إن أنتظرنا |
| Bu iş, beklersek ancak bir şekilde sona erecek. | Open Subtitles | هُناك طريقه واحدة لإنهاء هذا, إن أنتظرنا |
| Lucian İttifakı Destiny'i ele geçirmek için geliyor. Bu iş, beklersek ancak bir şekilde sona erecek. | Open Subtitles | هُناك طريقه واحدة لإنهاء هذا, إن أنتظرنا |
| - Ben olmadan onu asla bulamazsın. - Sabaha kadar beklersek bir gün önde olur. - Uzaklaşır. | Open Subtitles | ـ لن تجده بدوني ـ إذا أنتظرنا حتى الصباح، سيسبقنا بيوم ويهرب |
| Evet, ne kadar beklersek o kadar uzuyor. | Open Subtitles | أجل , كلما أنتظرنا طويلا كلما طال الوقت. |
| Bütün gün bekledik ve Doug halen gelmedi. | Open Subtitles | لقد أنتظرنا اليوم كله و لم يأتي دوج حتى الأن |
| Oyun masası için bir saat bekledik. | Open Subtitles | لقد أنتظرنا ساحة للحصول على طاولة القمار. |
| Aynadan dönmesi için birkaç saat bekledik hanımefendi fakat dönmedi. | Open Subtitles | لقد أنتظرنا بعضه ساعات حتي يعود من مرآة، سيدتي، |
| Sanırım yeterince uzun zaman bekledik. | Open Subtitles | أنا أعتقد أننا أنتظرنا لمدة طويله |
| O yüzden bir hafta bekledik. Yani sürpriz! | Open Subtitles | لذا أنتظرنا ,أسبوعا كاملاً مفاجئه! |
| Bunu tam 4 yıldır bekliyoruz. | Open Subtitles | لقد أنتظرنا تلك اللحظة لمدّة أربعة سنوات |
| Bunu tam 4 yıldır bekliyoruz. | Open Subtitles | لقد أنتظرنا تلك اللحظة لمدّة أربعة سنوات |
| Bunun için uzun süredir bekliyoruz. | Open Subtitles | هذا لا يهم لقد أنتظرنا طويلاً لذلك |
| Yıllardır böyle bir an için bekliyorduk ve şimdi fırsat ayağımıza geldi. | Open Subtitles | لقد أنتظرنا سنوات طويلة لفرصة كهذه، والآن وقعت في أيدينا. |
| Yarım gündür yoksun! Annem ve ben seni bekliyorduk. | Open Subtitles | أنت إخترت نِصف اليومِ امك وأنا أنتظرنا |
| Jin Rak! Bizi bekle! | Open Subtitles | جين راك أنتظرنا |