Beyler yanlış konuşuyorsunuz. Ben ellerini kendi cebinde tutan bir adamım. | Open Subtitles | أنتم تتحدثون في الاتجاه الخطأ أنامجردشخصلاعلاقةلهبأي شيء. |
Yanlış kişiyle konuşuyorsunuz. Muhasebecileri bunun için işe aldım. | Open Subtitles | أنتم تتحدثون للشخص الخاطيء لهذا أنا أمتلك المحاسبين |
Sizler bunu beşinci sınıftan beri konuşuyorsunuz, tamam mı? | Open Subtitles | أنتم تتحدثون عن هذا منذ الفرقة الخامسة , حسناً؟ |
Amerikalılar bunla ilgili konuşmuyor ama sizi konuşuyorsunuz. İşte bu, dünyanın askerileştirilmesi, ve bunun tam merkezi Birleşik Devletler. Ve Birleşik Devletler | TED | الأميركيين لا يتحدثون عن هذا ، ولكن أنتم تتحدثون . هناك هذا الشيء ، ترسانة عسكرية عالمية ، والتي تتركز هنا في الولايات المتحدة . والولايات المتحدة |
Hayır, doğru kişiyle konuşuyorsunuz. | Open Subtitles | لا أنتم تتحدثون إلى الشخص المطلوب |
Hayattaymış gibi konuşuyorsunuz bu konuda | Open Subtitles | أنتم تتحدثون عنه كما لو كان حيّ |
Jim ve Pam hakkında konuşuyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم تتحدثون عن جيم و بام |
Yine benimle konuşuyorsunuz. | Open Subtitles | أه أنتم تتحدثون الي مره أخرى |
Kralla konuşuyorsunuz! | Open Subtitles | أنتم تتحدثون عن الملك |
O zaman benimle niye konuşuyorsunuz? | Open Subtitles | إذاً لماذا أنتم تتحدثون معي؟ |
Benim türüm hakkında konuşuyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم تتحدثون عن بني جنسي. |
Bunu konuşuyorsunuz. | TED | أنتم تتحدثون عنها . |