"أنتم لا" - Translation from Arabic to Turkish

    • Siz
        
    • değilsiniz
        
    • etmiyorsunuz
        
    • istemezsiniz
        
    Benim üç kızım var.. ama Siz kızları çalıştırmıyorsunuz sanırım? Open Subtitles لدي 3 فتيات ، أنتم لا تدرّبون الفتيات إذن ؟
    Siz buna hayat diyorsunuz, ama bunun yanlış olduğunu fark etmiyorsunuz. Open Subtitles والتي لا يوجد بها دماء تهدر أنتم لا تدركون هذه الحقائق
    Siz buna hayat diyorsunuz, ama bunun yanlış olduğunu fark etmiyorsunuz. Open Subtitles والتي لا يوجد بها دماء تهدر أنتم لا تدركون هذه الحقائق
    Bunun farkında değilsiniz, ama gözleriniz sürekli harket eder. Yani birinin yüzüne baktığınızda, TED أنتم لا تلاحظون هذا, لكن عيونكم دائماً تتحرك. لذا عندما تنظرون إلى وجه أحدٍ ما.
    Sizler 10 Emir'i almaya layık değilsiniz. Open Subtitles أنتم لا تستحقون أن تستلموا هذه الوصايا العشر
    Bunun ayağınıza düşmesini istemezsiniz tabii, ya da başınıza... Ne de olsa, bu da bir olasılık. Ama kötü bir olasılık. TED أنتم لا تريدون لهذا أن يقع على قدمكم أو رأسكم، لأنه سيسبب ذات التلف له. سيكون الأمر سيئاً.
    Siz hiçbir şeye saygı duymuyorsunuz, bu yüzden, ödün vermemek zorundayız. Open Subtitles أنتم لا تحترمون أي شيء لذا يتعين علينا اتخاذ موقف متشدد
    Dur, anladım. Siz turneye çıkmanın ne demek olduğunu bilmiyorsunuz. Open Subtitles انتظروا, فهمت أنتم لا تعرفون معنى أن نكون فى جولة
    Siz de nüfus müdürlüğünüz de bu ülkedeki vatandaşları umursamıyorsunuz. Open Subtitles أنتم لا تهتمون بمواطني هذه البلاد ولا حتى مكتبكم للتعداد
    Çocuklar, Siz anlamazsınız, ama bunlar çok değerli o yüzden uslu davranın. Open Subtitles يا اولاد ، أنتم لا تفهمون هذه اشياء ثمينة لذا كونوا جيدين
    diye sorduk. Çocuk sustu, ağzı açık, gözleri yaşlı, yanakları sinirden kızarmış. Gülümsedi. "Yok, Siz iyisiniz. Burada olmanızı istiyorum." TED لقد توقف وفمه مفتوح، وعيناه مغرورقتان بالدموع، وإحمر وجهه من الغضب، وابتسم وقال لا، أنتم لا بأس بكم، أريدكم هنا".
    Ve diyordum ki, Siz bu molekülü pek iyi tanımıyorsunuz. Ama vücudunuz çok iyi biliyor. TED لأقول أنتم لا تعرفون هذا الجزي جيداً ولكن أجسادكم تعرفه جيداً جداً
    Siz iyi insanlar neyin önemli olduğunu bilemeyecek kadar aptal değilsiniz. Open Subtitles الآن ، ايها الناس الطيبون ، لستم أغبياء و أنتم لا تعرفون ما هو المهم
    Siz de hiçbir şey bilmiyorsunuz, değil mi? Open Subtitles أنتم لا تعرفون شيئاً حول شيئ أليس كذلك ؟
    Sizler 10 Emir'i almaya layık değilsiniz. Open Subtitles أنتم لا تستحقون أن تستلموا هذه الوصايا العشر
    İyi, Sen karşı değilsiniz bir pustulous knave, yukarı gidiyoruz. Open Subtitles جيد ، إذا كنتم تحاربون رجل محتال ، و أنتم لا تحاربونه
    Çocuk hırsızı değilsiniz, aileleri bir arada tutmaya çalışıyorsunuz. Open Subtitles أنتم لا تأخذون الصغار بل تبقون العائلة معاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more