"أنتويرب" - Translation from Arabic to Turkish

    • Antwerp
        
    Militia Company, Antwerp Cathedral, Rubens'in trikipti. Open Subtitles و رسمت الحراس الليليين في كاثدرائية أنتويرب و لوحة ثلاثية كذلك
    Ben Shepherd, News Central One, Antwerp. Open Subtitles بن الراعي، أخبار مركزية واحدة، أنتويرب.
    Evet. Antwerp'te kulağıma çalınmıştı. Open Subtitles فعلاً لقد سمعت عنه عندما كنت في "أنتويرب"
    Antwerp Yerel Polisi'ne de böyle mi söyleyeceğiz peki? Open Subtitles أوهذا ما سنقوله لشرطة [أنتويرب]، أليس كذلك؟
    Alice birkaç gün önce Antwerp'te öldü. Hiç alakaları yok. Open Subtitles وقد ماتت (أليس) قبل أيام في [أنتويرب]، ليس هناك صلة
    Ama Antwerp'te, arkadaşımızın evinde unuttum. Open Subtitles ولكني نسيتها في منزل أصدقائنا في (أنتويرب).
    Antwerp'e geri dön. Paranı ödeyeceğim. Hep öderim. Open Subtitles (عد إلى (أنتويرب سأحضر لك نقودك ، أنا أدفع ديوني
    Tanıdığım tek insan Jerzy Antwerp. Open Subtitles - جيرزي أنتويرب) هو الشخص الوحيد الذي أعرفه
    Youngstown'daki bir işle ilgili bilgin var mı, Antwerp? Open Subtitles أنت تعرف أمر ما عن شغلة هناك في (يونغستون), أليس كذلك, (أنتويرب
    G8 Elmaslar Konferansı Antwerp, Belçika yerli halktan çok sayıda kişi acı içinde can veriyor. Open Subtitles مؤتمر الدول الثماني الكبرى للماس (أنتويرب - بلجيكا)
    Antwerp'teki alıcılara ulaştıklarında elmaslar sınıflandırma masalarına götürülür başka soru sorulmaz. Open Subtitles و بمجرد أن تصل للمشتري في (أنتويرب) يمكن احضار الماس الى طاولات التصنيف ولن تطرح المزيد من الأسئلة
    Belçika Antwerp Airport. Open Subtitles بلجيكا مطار أنتويرب.
    Hâlâ kendini çok zeki sanıyorsun Antwerp, değil mi? Open Subtitles (مازلت تتأذى من مدينة (أنتويرب أليس كذلك؟
    Bu Antwerp'ün Tilki Cadısını bulup kale hendeğinde boğduğunuz seferden. Open Subtitles (هذه عندما وجدتما الساحرة (فوكس في ''أنتويرب'' و أغرقتماها في الخندق المائيّ
    İyi akşamlar, Antwerp! Open Subtitles مساء الخير أنتويرب
    Antwerp'de bulunan bir çok Ermeni ailesi soyadlarını değiştirdi. Open Subtitles في مجتمعنا في (أنتويرب) كثير من الأرمن غيروا لقبهم.
    Peki Callum Greene'in ne işi varmış onunla Antwerp'te? Open Subtitles إذًا ماذا كان (كالوم جرين) يفعل معها بـ[أنتويرب
    Antwerp'de sabahlıyorum, bana katılsana. Open Subtitles صباح في أنتويرب. انضم الي.
    3 yıl önce gizli bir Interpol ajanı tarafından Antwerp'te çekildi. Open Subtitles (أنها ألتقطت منذ 3 أعوام في (أنتويرب من قبل عميل أنتربول سرّي.
    3 yıl önce gizli bir Interpol ajanı tarafından Antwerp'te çekildi. Open Subtitles (أنها ألتقطت منذ 3 أعوام في (أنتويرب من قبل عميل أنتربول سرّي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more