"أنتَ تحاول" - Translation from Arabic to Turkish

• çalışıyorsun

Bütün herşeyi senin olmasını istediğin şekle sokmaya çalışıyorsun.
أنتَ تحاول أن تجعل كل شيء يتحوّل بالطريقة التي تريدها

İstisnasız her görüşmemizde beni depresif yapmaya çalışıyorsun.
أنتَ تحاول عمداً أن تكأبني كل مرّة نري فيها بعضنا.

Ve şu anda da patronu açığa vurmaya çalışıyorsun, patron.
والآن أنتَ تحاول أن تُخرج الكلب الكبير، من مكانه

Sırf bu işten sıyrılmak için tatlı dilli davranmaya çalışıyorsun.
أنتَ تحاول أن لا تكونَ قاسياً معي حتى أسامحك

Evet öylesin. Bunu saklamaya çalışıyorsun, ama öylesin.
أنتَ تحاول إخفاء ذلك ، لكنكَ كذلك.

Doğru, çok düşünceli bir şekilde onu kurtarmaya çalışıyorsun.
صحيح. أنتَ تحاول إنقاذها بأنانيّةٍ.

Cinayetten ceza almadan yırtmaya çalışıyorsun.
أنتَ تحاول الإفلات مِن الجريمة

Sadece bana kendimi iyi hissettirmeye çalışıyorsun
أنتَ تحاول فحسب جعلي أشعر بحالٍ أفضل

Bir aydır ondan kurtulmaya çalışıyorsun.
أنتَ تحاول التخلص منها لعدة أشهر

Beni güldürmeye çalışıyorsun.
أنتَ تحاول إضحاكي فقط

Komik olmaya çalışıyorsun.
أنتَ تحاول أن تكون مضحكاً

Vicdanını rahatlatmak için bir bahane bulmaya çalışıyorsun, böylece eve gidip Hannah'yla seks yapabileceksin, değil mi?
أنتَ تحاول إيجاد مبرر لتعود للمنزل وتضاجع (هانا) ، أليس كذلك ؟

O halde neden kazanmaya çalışıyorsun?
إذن لماذا أنتَ تحاول الفوز؟

General Xin'i kurtarmaya çalışıyorsun, değil mi?
أنتَ تحاول إنقاذ الجنرال (شين)، أليس كذلك؟

İşte şimdi benimle kafa bulmaya çalışıyorsun.
-ماذا؟ الآن أنتَ تحاول أن تمازحني.

Stuart, neden onlarla arkadaş olmaya çalışıyorsun?
ستيورات) ، لمَ أنتَ تحاول لأن تكون) صديقاً لهم ؟

Lightman'ı etkilemeye çalışıyorsun.
أنتَ تحاول إثارة إنتباه (ليتمان).

Bir şey ispatlamaya çalışıyorsun.
! أنتَ تحاول إثبات شيء

- Sadece beni geciktirmeye çalışıyorsun.
ماذا ؟ - أنتَ تحاول تأخيري-

Bizi öldürmeye çalışıyorsun, Aaron.
(أنتَ تحاول قتلنا يا (آرون