"أنتِ تعرفين ذلك" - Translation from Arabic to Turkish

• Bunu biliyorsun
• farkındasın
• biliyorsun değil mi

Kılıç olmadan gidemem. Bunu biliyorsun.
لا أستطيع الذهاب بدون السيف و أنتِ تعرفين ذلك

Kızımız için fedakarlıkta bulunurum. Bunu biliyorsun.
أضحّي من أجلهم، أنتِ تعرفين ذلك

Sana güveniyoruz. Bunu biliyorsun.
نحن نعتمد عليكِ أنتِ تعرفين ذلك

Cidden diğer insanlarda nazik olmaya çalışıyorum. Bunun farkındasın değil mi?
أنا أحاول أن أفهم الناس الأخرى أنتِ تعرفين ذلك, أليس كذلك؟

Ben buralarda oldukça endişelenmene gerek yok, biliyorsun değil mi?
لا تقلقى بهذا الشأن طالما أننى بجوارك أنتِ تعرفين ذلك

Ve Tommy de onu intikam almak için öldürdü, Bunu biliyorsun.
و قد قام (تومي) بقتله بدافع الإنتقام . أنتِ تعرفين ذلك

Söyleyemem. Bunu biliyorsun.
لا أستطيع البوح بذلك، أنتِ تعرفين ذلك

Seni daha iyi yapıyordu ve Bunu biliyorsun.
لقد جعلتكِ أفضل، أنتِ تعرفين ذلك

Sen öyle değilsin. Bunu biliyorsun.
إنه أنتِ , تعرفين ذلك

Seni incitecek hiç bir şey yapmam. Sarah, Bunu biliyorsun.
(لم أكن أبداً لأفعل شيئاً يؤذيكِ (سـاره و أنتِ تعرفين ذلك

Bunu biliyorsun.
و أنتِ تعرفين ذلك

Bunu biliyorsun.
أنتِ تعرفين ذلك

- Evans, bu standart operasyon usulü ve Bunu biliyorsun. Endişelenme.
(إيفانز)، هذا هو الإجراء الاعتيادي و أنتِ تعرفين ذلك.

Gerçi sen zaten Bunu biliyorsun.
. لكن أنتِ تعرفين ذلك

Bu konudan bahsetmiyoruz Gretel. Bir söz verdik, Bunu biliyorsun.
(نحن لا نتحدّث عن ذلك (غريتل قطعنا وعداً و أنتِ تعرفين ذلك

İşler artık bombok hale gelmişti. Sen de farkındasın, değil mi?
الأمور كانت غير مستقرة هنا و أنتِ تعرفين ذلك أيضاً.

farkındasın bunun, değil mi?
أنتِ تعرفين ذلك, أليس كذلك؟

Doğru yerde olduğunu biliyorsun değil mi?
أنتِ في المكان الصحيح هنا, و أنتِ تعرفين ذلك

Biliyorsun, değil mi?
أنتِ تعرفين ذلك ، أليس كذلك؟