O kadından nefret ediyorsun ve bir gün onu öldürecek kadar nefret edeceksin! | Open Subtitles | أنتِ تكرهين تلك المرأه وفى يوم ما ستشرعين في قتلها |
Buffy, dünyadan en az benim kadar nefret ediyorsun. En azından ben dürüstüm. | Open Subtitles | بافي , أنتِ تكرهين العيش هنا بقدر ما أفعل أنا فقط صادقة أكثر بشأنه |
Hayır, bu kadar sığ olduğun için kendinden nefret ediyorsun! | Open Subtitles | كلا، أنتِ تكرهين نفسك لأنـّكِ سطحية جداً |
Uzak duruyorsun ama. Babamdan nefret edersin sen. | Open Subtitles | أنتِ فعلاً تتجنبينه أنتِ تكرهين والدنا |
Adamdan cidden nefret ediyorsun değil mi? | Open Subtitles | نعم أنتِ تكرهين ذلك الرجل بشدة أليس كذلك؟ |
Düğünlerden nefret ediyorsun ama cenazelerden çiçek almayı kaçırmıyorsun. | Open Subtitles | أفهم الآن , إذن أنتِ تكرهين الزواج لكن سوف تجدين أي عذر لتطلبي معروفاً حتى من أماكن الدفن |
Hayır sen kendinden nefret ediyorsun asıl. Gidiyoruz | Open Subtitles | لا أنتِ تكرهين نفسك لكونك سطحية |
Depodan da sana yaptıklarım yüzünden nefret ediyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تكرهين المستودع لما فعلته بكِ |
Bu işten nefret ediyorsun, zaten sana uygun değil. | Open Subtitles | أنتِ تكرهين العمل, وإن لم تلتزمي به |
Rebecca. Dinle beni! Anson'dan nefret ediyorsun. | Open Subtitles | ريبيكا إسمعيني أنتِ تكرهين أنسن |
Kadınlardan nefret ediyorsun ve kadınlar da senden nefret ediyor. | Open Subtitles | واجهي الأمر يا (روبن) أنتِ تكرهين النساء و النساء يكرهنكِ |
Hoşuna gider sanmıştım. Beni alışverişe götürmekten nefret ediyorsun. | Open Subtitles | ظننتك ستفرحي أنتِ تكرهين التسوق معي |
Ondan nefret ediyorsun, deği mi Callisto? | Open Subtitles | أنتِ تكرهين (زينا). أليس كذلك يا (كاليستو)؟ |
Normalden nefret ediyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تكرهين الطبيعيين |
Köpekten nefret ediyorsun! | Open Subtitles | أنتِ تكرهين الكلب |
Köpekten nefret ediyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تكرهين الكلب |