çok gençsin. Yaşayacak çok şeyin var ve şu olduğun yere bak... | Open Subtitles | أنتِ صغيرة جداً، وأمامك الكثير من الوقت لتعيشين، أين أنتِ بحقّ الجحيم؟ |
Aslına bakarsan, bu pozisyon için hem çok gençsin hem de çok güzelsin. | Open Subtitles | بصراحة، أنتِ صغيرة جدًا علىهذاالمنصب.. و جميلة جدًا |
Hayır, hayır, sen küçükken defalarca gelmiştim. | Open Subtitles | لا، أتيت عدة مرات و أنتِ صغيرة |
Bay Qui bana babanın, sen küçükken çekip gittiğini söyledi. | Open Subtitles | أخبرني السيد (سوك) أن والدك هجركما و أنتِ صغيرة |
Sen genç, seksi sımsıkı ve daracıksın. | Open Subtitles | و أنتِ صغيرة و جذابة ..و مشدودة و ضيقة و |
Hayır, bu doğru değil. Sen gençsin, sağlıklısın... | Open Subtitles | لا، هذا غير صحيح ... أنتِ صغيرة ومفعمة بالحياة |
Birinin, sen seks yapmaya başladığında, ihtiyaç duyacağın kadar zeki olmanı beklemesi için çok gençsin, yani bunu yapmamalısın. | Open Subtitles | و أنتِ صغيرة على أن يتوقع أحد منكِ التصرف بذكاء , عندما تمارسين الغزل مما يعني أنه عليكِ التوقف عنه |
O kadar uzun evli kalabilmek için çok gençsin. | Open Subtitles | أنتِ صغيرة على أن تكوني متزوجة كل هذه الفترة |
- çok gençsin. - Hafta on beş olacağım. | Open Subtitles | ـ أنتِ صغيرة للغاية ـ سأبلغ الخامسة عشر الأسبوع القادم |
Sen çok gençsin de senin hatırlaman lazım. | Open Subtitles | أنتِ صغيرة جداً لتتذكرين لكن يجب عليك ، إنها |
Anna, Anna, kalbini mezara gömmek için henüz çok gençsin. | Open Subtitles | آنا)، (آنا)، أنتِ صغيرة جداً) على دفن قلبك في القبر |
Hayır, olmaz. çok gençsin sen. | Open Subtitles | لا , أنتظري , لا يمكنك أنتِ صغيرة |
Bay Qui bana babanın, sen küçükken çekip gittiğini söyledi. | Open Subtitles | أخبرني السيد (سوك) أن والدك هجركما و أنتِ صغيرة |
Sen...genç... güzel ve... | Open Subtitles | أنتِ صغيرة وجميلة |
Sen genç ve ileri görüslü bir kizsin. | Open Subtitles | أنتِ صغيرة السن و حالمة |
Hayır, bu doğru değil. Sen gençsin, sağlıklısın... | Open Subtitles | لا، هذا غير صحيح ... أنتِ صغيرة ومفعمة بالحياة |