"أنتِ لا تعرفين" - Translation from Arabic to Turkish

• bilmiyorsun
• bilemezsin
• bilmiyor musun
• bilmiyorsunuz
• farkında değilsin
• bildiğin yok senin
• bilmediğin
• tanımıyorsun

Sen ne istediğini bilmiyorsun. O tavşanı da istememiştin.
أنتِ لا تعرفين ماذا تريدين فأنتِ لا تريدين هذا الأرنب أيضاً

bilmiyorsun bile. Kafanda canlandırıyorsun. O çok yaşlı.
أنتِ لا تعرفين حتى، أنتِ تتخيلين إنه عجوز

Nasıl bir belaya bulaştığını bilmiyorsun, değil mi?
أنتِ لا تعرفين حقاً مع من تتعاملين أليس كذلك؟

- Bunu bilemezsin. - Tabii ki biliyorum, ikimiz de biliyoruz.
ــ أنتِ لا تعرفين ذلك ــ بالطبع أعرف, وأنت أيضاً

Daha dün ameliyat oldu, ve sen nasıl olduğunu bilmiyor musun?
, لقد خضع لجراحة البارحة و أنتِ لا تعرفين كيف حاله؟

Sen köpekler hakkında hiçbirşey bilmiyorsun. Şuna bir bak.
أنتِ لا تعرفين شيئاً عن الكلاب انظرى الى هذا

Ondan hoşlanmadıysa, hayır. Ondan hoşlandığını bile bilmiyorsun.
إلا لو لم يكن معجب بها أنتِ لا تعرفين حتى إن كان معجب بها

Aşkın anlamını bilmiyorsun! Beni gerçekten kırdın, Jes!
أنتِ لا تعرفين معنى الحب أنتِ حقّاً جرحتيني، جيس

Onun hakkında bir şey bilmiyorsun. Hepsi Nazi değil ya.
و أنتِ لا تعرفين اي شيء عنها , ليسوا كلهم نازيون

Benimle ilgili hiçbir şey bilmiyorsun, değil mi? Olabilir.
ــ أنتِ لا تعرفين شيءً عني ــ من المحتمل أنني لا أعرف

Mmm. Demek ki tam olarak ne hakkında konuştuğunu bilmiyorsun, öyle mi?
اذاً أنتِ لا تعرفين حقاً عم تتحدثين, أليس كذلك؟

Sebebinin sen olduğunu bilmiyorsun bile. En ufak bir fikrin bile yok.
أنتِ لا تعرفين حتى أنكِ السبب ليس لديكِ فكرة

- Hiçbir şeye dokunma dedi! - Ne yaptığını bilmiyorsun sen!
ـ قال لا تلمسوا شيئا ـ أنتِ لا تعرفين ما تقومين به

Nasıl biri bilmiyorsun?
أنتِ لا تعرفين شيئاً عنها انتِ لا تعرفين شكلها

Böyle bir ebeveyne sahip olmanın nasıl bir şey olduğunu bilemezsin.
أنتِ لا تعرفين معنى أن يكون هناك أحد والديكِ . .

Ne olduğunu bilemezsin, çünkü Şeytan değilsin.
أنتِ لا تعرفين معنى هذا لأنكِ لستِ بالشيطان

Ne oynadığımızı bilmiyor musun?
كيف تقومين بذلك ؟ أنتِ لا تعرفين ماذا نلعب ؟

Sen cidden baştan aşağı hiçbir şey bilmiyor musun?
.. أنتِ لا تعرفين شيئاً، من رأسكِ حتى أخمص قدميكِ

Onlarla barışçıl bir yolla çalışmayı denemek için ne kadar mesafe gittiğimi bilmiyorsunuz.
أنتِ لا تعرفين كم مرة حاولتُ أن أتحدث معهم بطريقة ودية

Birçok şeyin farkında değilsin ve daha çok küçüksün.
أنتِ لا تعرفين كل شيء ولازلتِ طفلة

Hidrolik çatlama hakkında birşey bildiğin yok senin!
أنتِ لا تعرفين أي شيء عن التصديع المائي؟

Sırf sana baktığımda bile, çocuklar hakkında hiçbir şey bilmediğin anlaşılıyor.
انظري إلي نفسك أنا أستطيع أن اخبركِ أنتِ لا تعرفين شيئاً عن الأطفال

Ama polis, onun yaptığını düşünüyor. Bu çocuğu tanımıyorsun.
حسناً، الشرطة تشكّ فيه أنتِ لا تعرفين هذا الفتى