- Sende de benim burnum ve dudaklarım var, bu yüzden, bana sataşacaksan, kelimelerini dikkatli seç. | Open Subtitles | أنتِ تبدين مضحكة أنتِ لديك أنفي وشفتاي إذن، ربما كت سأفكّر بكلمة أفضل لتوصفني |
Demek kusma ve nefes darlığı şikâyetin var ve bunlar amiyotrofik lateral skleroz göstergelerinden değil. | Open Subtitles | إذا أنتِ لديك تقيؤ وضيق في التنفس لا شيء منه يتعلق بمرض ضمور عضلاتك |
Affedersiniz, hanımefendi. Omzunuzda bir fare var. | Open Subtitles | أستميحكِ عذراً يا سيدة , أنتِ لديك فأر على كتفكِ |
Bak, cidden iyi el, göz uyumun var. | Open Subtitles | أنصتي، أنتِ لديك مهارة جيدة في التنسيق بين اليد والعين |
Evet, mantığın ve sağduyun benimkine karşılık geliyor, ama sende eklenmiş güzel olmak niteliği var. | Open Subtitles | نعم، تفكيرُك ولديك حسٌ مشترك لما لديّ، لكن أنتِ لديك شيئاً مضاف، وهو الجمال |
- Dürtülerin, konsantrasyonun ve buradaki bir üniversite için bursun var. | Open Subtitles | أنتِ لديك الهمّة والتركيز. ولديكِ منحة دراسية لكلية محلية. |
Sizin varlığınız ama başka bir hayatınız var. | Open Subtitles | وجودكِ هنا هو ما تتوق إليه و أنتِ لديك حياةٌ في مكانٍ آخر. |
Senin büyük, havalı bir işin var diye benimkine saygı duymuyorsun. | Open Subtitles | أنتِ لديك تلك الوظيفة الكبيرة و الفارهة و لا تكُنّين إحتراماً لمن هُم مثلي |
Bunlardan birini alıyorum, burada çok şeyin var. | Open Subtitles | سآخذ واحدة من تلك أنتِ لديك الكثير منها |
Kafanda bir Al Capone şapkası var. | Open Subtitles | حسناً , أنتِ لديك ِ قبعة آل كابون |
Harika bir kocan var. | Open Subtitles | أتعرفين، أنتِ لديك أفضل زوج على الإطلاق |
Senin onurlu bir işin var. | Open Subtitles | و لكن أنتِ لديك الكثير من الهيبة |
Senin dolandırıcılıkla suçlanan bir baban var. | Open Subtitles | أنتِ لديك أب متهم بأن يكون مجرم |
Ama senin bir geleceğin var. Evinde, Martin ile birlikte. | Open Subtitles | و أنتِ لديك مستقبلاً في المنزل ( و مع (مارتن |
Ama senin bir geleceğin var. Evinde, Martin ile birlikte. | Open Subtitles | و أنتِ لديك مستقبلاً في المنزل ( و مع (مارتن |
Şimdi, denizden çıkarman gereken birkaç tane fare var. | Open Subtitles | أنتِ لديك كم فأر عليك استخراجه من البحر |
Ben senin kursun var sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنّه أنتِ لديك درس |
Edie, kıçında Aerosmith dövmesi var. | Open Subtitles | أنتِ لديك وشم ل"آيروسميث" على مؤخرتك. |
Senin içinde "cin"ler var. | Open Subtitles | أنتِ... . لديك جني خبيث بالداخل |
Burada zaten bir erkek arkadaşın var. | Open Subtitles | أنتِ لديك صديق هنا |