Daha iyi hissetmemi istedin. Bunu sen söyledin. | Open Subtitles | لقد كنتَ تريدني أن أشعر بتحسن أنت أخبرتني بهذا |
- Kenarda köşede paran olduğunu sen söyledin. | Open Subtitles | - لديك بعض الأموال المدخرة , أنت أخبرتني بذلك |
Bilmiyordum ama az önce sen söyledin. | Open Subtitles | حسناً، لمْ أكن أعرف، أنت أخبرتني للتو. |
Ve Sen bana birisine değer verdiğin zaman onu herşeyden önce tutarsın demiştin. | Open Subtitles | و أنت أخبرتني أنه عندما أهتم لشخص ما، علي أن أضع مصلحته أولا |
Sen bana dövüşmemi söylemiştin. Dövüşüyorum, korkmuyorum. | Open Subtitles | أنت أخبرتني أن أفاتل وأنا سأقاتل ولن أستسلم |
Bana kalbimi dinlememi, çünkü beynimizin bizi mahvettiğini söyleyen sendin. | Open Subtitles | أنت أخبرتني أن نستمع إلى قلوبنا، لأنّ أدمغتنا تُفسد علينا الأمر. |
Adamı yakaladığınızı söylemiştiniz. - Bittiğini söylemiştiniz. | Open Subtitles | حسناً، أنت أخبرتني أنّك قبضت على القاتل. |
Geldiğim ilk gün bunu sen söyledin. | Open Subtitles | أنت أخبرتني بهذا منذ اليوم الأول. |
Ateş cesetleri öldürüyor, sen söyledin. | Open Subtitles | النار قتلت الموتى، أنت أخبرتني ذلك. |
Bana sen söyledin hayatın daha yeni başlıyor. | Open Subtitles | أنت أخبرتني أن حياتك كانت ستبدأ للتو |
Çünkü bana sen söyledin. | Open Subtitles | لأن أنت أخبرتني ذلك |
Gelmemi sen söyledin. | Open Subtitles | أنت أخبرتني أن أتي |
Bana sen söyledin, şaşkın. | Open Subtitles | أنت أخبرتني أيها السخيف |
Ama şimdi Sen bana, Lee Ray' in hayatta olduğunu ve eğer sana ödersem onun nerede olduğunu bulacağını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | ولكن الآن أنت أخبرتني بأنه على قيد الحياة لذا عليك أنت تعرف أين هو إذا دفعت لك |
Sen... bana onunla ilgili bir şey bulmaya çalıştığını söylemiştin değil mi? | Open Subtitles | أنت ... أخبرتني أنك ستحاول إيجاد أي شيء عنه أليس كذلك ؟ |
Sen bana araştırmandan bahsettin, değil mi? | Open Subtitles | أعني أنظر أنت أخبرتني بشأن تحقيقك ألم تفعل؟ |
Sen bana demiştin ki ; savaş... böyle bir zamandır ... | Open Subtitles | أنت أخبرتني بنفسك أن الحرب عبارة عن حياة |
Nick'li bir şey, Sen bana söyledin. Şimdi, lütfen git. | Open Subtitles | نيك)، أو شيء كهذا ، أنت أخبرتني) الآن، أرجوك أرحل |
Sen bana Ned gibi ol ve iş bu dedin. | Open Subtitles | أنت أخبرتني أن أكون مثل نيد ولدي عمل |
Onu bir at gibi koşturmamı söyleyen sendin. | Open Subtitles | أنت أخبرتني بأن أجعله يركض كالجواد، حسنا لقد فعلت |
Bana valizin açık olduğunu söyleyen sendin. | Open Subtitles | أنت أخبرتني أن الحقيبة مفتوحة. |
- Ölme... Motel sahibiyle iş yaptığınızı söylemiştiniz. | Open Subtitles | ..هو ليس أنت أخبرتني بأنك هنا لإجتماع عمل مع مالك النُزل؟ |