"أنت الذي" - Translation from Arabic to Turkish

    • sensin
        
    • sendin
        
    • Siz
        
    • Asıl sen
        
    • Onu sen
        
    • sizsiniz
        
    • kişi sen
        
    • Ne yaptın
        
    • olan sen
        
    • çocuğu sen
        
    Ateş Lordu'yla yüzleşmek zorunda olan sensin. Kararın ne olursa olsun, yanındayım. Open Subtitles أنت الذي يجب أن يواجه زعيم النار مهما كان قرارك فأنا معك
    Bu hikayeden açıkça anlaşılıyor ki, Charlie, ona çakan sensin. Open Subtitles حسناً، بشكل واضح، من تلك القصة تشارلي، أنت الذي ضاجعتها
    Silahını çekip koşan ve o masum sivilleri yere seren sensin. Open Subtitles أنت الذي سحب مسدسك وركضت وأنت تتدافع بين أولئك المدنيين الأبرياء.
    Beraber satranç oynuyorsunuz. Ondan emekli ikramiyelerini değerlendirmesini isteyen sendin. Open Subtitles أنتما تلعبان الشطرنج معاً أنت الذي طلب منه إستثمار المرتَّبات
    Onu buraya getiren sendin. Ben karşı çıktım. Open Subtitles أنت الذي وافقت على جلبها معنا وأنا كُنت غير موافقة
    Tanrı adına konuşamam ama belki de onu memnum etmeyen Siz değilsinizdir. Open Subtitles لا أستطيع الإجابة عن الإله ولكن ربما لست أنت الذي أثار استياءه
    İlk biz geldik o yüzden Asıl sen burada olamazsın. Open Subtitles لقد كنا هنا قبلك أنت الذي لايمكنه أن يكون هنا
    Buraya birazcık geç gelmiş olabilirim ama vazgeçen sensin. Open Subtitles أسمع، جئت إلى هنا متأخرة قليلًا، إتفقنا؟ لكنك أنت الذي يتراجع.
    -Ne görüyorlar? İtalya'dan gelen sensin, bunu deneyimlerinden biliyorsundur. Open Subtitles أنت الذي أتيت من ايطاليا من المفروض ان تعرف من خبرتك
    Bunu yapmak isteyen tek kişi sensin. Open Subtitles .أنت الذي تريد أن تجعل منه هباءً منثوراً لماذا؟ من أجل السياسة؟
    Bir şeyler öğrenmesi gereken sensin. Tüm bunlara inanıyor musun. Senin için üzülüyorum. Open Subtitles إنه أنت الذي لا بد أن يلقن الدرس أنت تؤمن بكل هذا، آسفة لأجلك
    Tam karşında... Çünkü sebebi sensin. Open Subtitles أمامك و على سجادتك لأنك أنت الذي تسببت بهذا الأمر
    Seçilmiş olan sensin, ve beni Ahm-Shere'e sen götüreceksin. Open Subtitles أنت الذي سيأخذني إلى أمشير ماذا يحدث لو أنّني لم أفعل؟
    Kızlarla oturmasını isteyen sendin değil mi? Open Subtitles أنت الذي لم يرده أن يجلس مع الفتيات ، صحيح؟
    Sen Jurassic Park geri bize gönderen sendin , tamam mı? Open Subtitles أنت الذي أرسلتنا إلى عالم الديناصورات ، حسناً ؟
    Çünkü yemeğe çıkıp birbirimizi daha iyi tanımak isteyen sendin. Open Subtitles أنت الذي أردت الذهاب للغداء لنتعرّف على بعضنا
    Siz ölüp cennete gittiğiniz için nabzınızın kontrol edilmesini isteyen kişi misiniz? Open Subtitles هل أنت الذي أراد أن نتحقق من نبضه لأنه مات وذهب للجنة؟
    Asıl sen ne zorluklar atlattın. Open Subtitles أليس كذلك؟ ..إنه أنت الذي قضى وقتا عصيبا بلا شك
    Bunu zaten biliyordun çünkü bilgi alması için Onu sen gönderdim. Open Subtitles ،والآن، أنت على دراية بكل هذا لأنك أنت الذي أرسله إلى هناك لجميع المعلومات
    Dünya'nın her köşesinde hırsızlık... yapmış olabilirim ancak... asıl hırsız sizsiniz. Open Subtitles جواهر لقد سرقت من جميع أنحاء العالم، و لكن هو أنت الذي هو لص، لأنك قد سرقت قلبي.
    O miğfer kamerasında kanıt yerleştirdiği görülen kişi sen değilsin. Open Subtitles لأنه ليس أنت الذي كنت تلبس الخوذه وتقوم بزراعة الأدله
    Hemen benimle gelmezsen icabına bakılacak olan sen olacaksın. Open Subtitles إن لم تأتي معي، أنت الذي سنقوم بتسوية أمره
    Demek çocuğu sen kaçırdın. Open Subtitles لذا أنت الذي إختطف البنت!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more