"أنت امرأة" - Translation from Arabic to Turkish

• bir kadınsın
• bir kadınsınız

Sen alim bir kadınsın. Lübnan Fahişesi gibi giyinmem ayıp kaçmış.
أنت امرأة حكيمة ، من المؤسف أنك ترتدين ملابس عاهرة لبنانية

Tanrım, sen aşağılık bir kadınsın!
إنه ليس متأكداً تماماً أنه ابنه رباه ، أنت امرأة شريرة

Çok harika, çok muhteşem, sen çok güzel bir kadınsın, teşekkürler.
هذا بديع حقا، مدهش حقا أنت امرأة جذابة حقا.

Şunu bir düşünün: bir kadınsınız, evlisiniz ve çocuğunuz var.
تخليوا التالي: أنت امرأة ومتزوجة، ولديك طفل.

Güzel bir kadınsınız ama gözlerinizin arkasında hüzün var.
أنت امرأة جميلة، حتى الآن هناك الحزن وراء عينيك.

- Bak, Fio sen namuslu bir kadınsın.
استمع لي، قوة المراقبة الدولية. أنت امرأة محترمة.

Şunu açığa kavuşturayım. Sen bir kadınsın. Kadınlar doğuştan önsezilidir.
دعينى أستوضح الأمر.أنت امرأة والنساء لهن بصيرة بطبيعتهن

Mükemmel bir kadınsın ve şey beni iyi, acımasız bir savaşçı olmam için eğitiyorlar ve yarın ne olacağını kimse bilemez ya da ondan sonraki günlerde, anlıyor musun?
أنت امرأة رائعة وأيضاً حسنا , إنهم يدربونني

Sen özgür bir kadınsın. Neden istediğin gibi konuşamıyorsun?
أنت امرأة متحررة, ولماذا لا ينبغي التحدث بإفراط

Çok zarif bir kadınsın ve şu an istediğim tek şey kız arkadaşımın da senin gibi istemesi.
أنت امرأة رائعة والشيء الوحيد الذي اريده الآن هو أن تحبني صديقتي كما أنت تحبيني

Evet, Sen herşeyin altından kalkabilecek bir kadınsın, fakat bu senin tecrübelerinin çok ötesinde.
أجل، أنت امرأة قادرة جداً، لكن هذا شيء خارج عن تجربتك تماماً

Oradaki ne olduğundan habersiz çocuk için sen çok güçlü bir kadınsın.
،بالنسبة لهذا الفتى البسيط هناك أنت امرأة بالغة القوة

Bu cinayet olayı dışında, sen mükemmel bir kadınsın.
عزيزتي إلا في مسألة القتل أنت امرأة مثالية

Sana dik dik bakıyorlardı çünkü sen çekici bir kadınsın ve onlarda aylardır bu çölün ortasındalar
كانوا يحدق في لك ل أنت امرأة جذابة وهم أحرزنا لقد تم تشغيل حول الصحراء لعدة أشهر.

Kenzi, sen bir kadınsın, ben erkeğim, yani bu mantıklı. Hop, bu aptalca.
كينزي أنت امرأة و أنا رجل إذن الأمر بديهي ، هذا غباء

Geçinmesi zor bir kadınsın Abigail.
أنت امرأة صعبة للوصول إليك بمفردك، يا أباجيل.

Sen uç seviyede sıradışı bir kadınsın, Mary Sibley, gerçekten istisnai.
أنت امرأة الأكثر غرابة، ماري سيبلي، استثنائية حقا.

Çok olağanüstü bir kadınsınız, Bayan Vole.
أنت امرأة مميزة جدا يا مسز فول

Siz çok hasta bir kadınsınız.
أنت امرأة مريضة جدا.

Siz şanslı bir kadınsınız.
أنت امرأة محظوظة