Çalışmam gerekiyor ama geldiğimden beri o çocuk hakkında konuşuyorsun. | Open Subtitles | مفترض أنك تعملين , أنت تتحدثين عنه منذ أن دخلت |
Yanlış adamla konuşuyorsun. Üçüncü arabadaki adamla konuş. | Open Subtitles | . أنت تتحدثين إلى الرجل الخطأ أنظري إلى الرجل في العربة الثالثة |
Ergenlik isyanının kitabını yazmış biriyle konuşuyorsun. | Open Subtitles | أنت تتحدثين مع شخص قاد تمرد في الحانة أيام مراهقته |
Onun gibi konuşuyorsun, onun gibi düşünüyorsun. Sence ne yapacak? | Open Subtitles | أنت تتحدثين مثله لذلك فكري مثله ما الذي تظنين أنه سيفعله ؟ |
Şu an da siz saray adına konuşuyorsunuz, öyle mi prenses? | Open Subtitles | إذا, أيها الأميرة أنت تتحدثين نيابة عن القصر الملكي؟ |
Bütün Goa'uld liderliğini yok etmekten mi bahsediyorsunuz? | Open Subtitles | أنت تتحدثين عن ضرب كامل قيادة الجواؤلد مرة واحدة |
Onun gibi konuşuyorsun, şimdi onun gibi düşün. Sence ne yapacak? | Open Subtitles | أنت تتحدثين مثله لذلك فكري مثله ما الذي تظنين أنه سيفعله ؟ |
Çok fazla konuşuyorsun. Onu öldürdüm. Ne istersem yapabilmeliyim. | Open Subtitles | أنت تتحدثين الكثير أنا قتلته، لذلك يجب أن أفعل ما أشاء |
Tatlım, sen şu an asitle yıkamanın moda olmasını bekleyen biri ile konuşuyorsun. | Open Subtitles | عزيزتي، أنت تتحدثين إلى شخص التي تنتظر أن تغسل بالحمض على العودة الطراز القديم |
Öncelikle, şu an krallığın şovalyesiyle konuşuyorsun, biraz saygılı ol bakalım. | Open Subtitles | اولاً أنت تتحدثين الى الملك لذا أظهري بعض الأحترام |
Jean, balodan önce 5 kilo vermek için... kendini zehirleyen bir kadınla konuşuyorsun. | Open Subtitles | جين,أنت تتحدثين الى إمرأة أصابت نفسها ببكتيريا السالمونيلا لتخسر 10 باوندات قبل حفل التخرج |
Kendinle konuşuyorsun. Uyanık mısın? Yavaş ol. | Open Subtitles | أنت تتحدثين إلى نفسك هل استيقظت ؟ على مهلك |
CPS dinlemediği zaman bile böyle mi konuşuyorsun? Vay! | Open Subtitles | أنت تتحدثين هكذا حتى عندما الشرطة لا تستمع اليك؟ |
Hala babasıyla yaşayan yetişkin bir adamla konuşuyorsun. | Open Subtitles | أنت تتحدثين مع رجال بالغ مازال يسكن مع والده |
- Evet, tedavi merkezindeki ...terapistim gibi konuşuyorsun. | Open Subtitles | أجل، أنت تتحدثين .. تماماً مثل طبيبي النفسي في مركز العلاج. |
- Evet, tedavi merkezindeki ...terapistim gibi konuşuyorsun. | Open Subtitles | أجل، أنت تتحدثين .. تماماً مثل طبيبي النفسي في مركز العلاج. |
Benimle Annem gibi konuşuyorsun ki bu da şu anda stresli olduğumdan daha çok strese sokuyor beni çünkü az önce ilk turu boşa harcadık ve az önce sergilemiş olduğumuz acınası performansı telafi etmek için dakikalarım var. | Open Subtitles | أنت تتحدثين إلي مثل والدتي، وهو أمر يثير توتري أكثر مما أنا عليه بالفعل، لأننا ضيعنا تواً جولتنا الأولى، |
Erkeklerle ilgilenmeyen bir kadın gibi konuşuyorsun. | Open Subtitles | أنت تتحدثين كسيدة لا تهتم بشأن الرجال |
Ah evet, sen Japonca konuşuyorsun. | Open Subtitles | أه ، نعم ، أنت تتحدثين اليابانية |
İş yaratma hakkında konuşuyorsunuz, hanımefendi, ...ama geçenlerde Schaumburg'daki yarı mamul fabrikanızı kapattığınız ve 1200 işçiyi Meksika'ya naklettiğiniz doğru değil mi? | Open Subtitles | أنت تتحدثين عن خلق الوظائف يا سيدتي ولكن أليست الحقيقة هي أنك قمتِ مؤخرًا بإغلاق مصنع التوصيل الجزئي التابع لشركتكِ |
Pope'un bazı güçlü kişilerle bağlantısı olduğu gerçeğinden mi bahsediyorsunuz? | Open Subtitles | أنت تتحدثين عن حقيقة أن بوب ارتبطت بالعديد من الرجال الأقوياء ؟ |