Söylemek istediğim, birinden nefret ediyorsan, bunu istediğin zaman,istediğin yerde Yapabilirsin.... | Open Subtitles | ما أقصده هو,لو كرهت شخصآ ما,أنت تستطيع عمل هذا فى أى وقت وأى مكان,لكن000 |
Daha iyisini Yapabilirsin! Söyle! | Open Subtitles | لا، أنت تستطيع قولها أفضل من ذلك، قلها من داخلك يا أخي |
Oluyor, sen de burada oturup üzülebilirsin, ya da buradan kaçmanın bir yolunu bulmama yardımcı olursun. | Open Subtitles | قد حصل, و أنت تستطيع أن تجلس هنا و الشعور بالأسف على نفسك. أو تحرك مؤخرتك و تساعدني لنضع خطة للهروب. |
Hmm? Şiirsel bir özün var. Her koşulda âşık olabilirsin. | Open Subtitles | أنت لديك روح غنائية أنت تستطيع أَن تحب تحت أفضل وأسوأ الظروف |
edebilirsin. Babama mesaj götürebilirsin. | Open Subtitles | أنت تستطيع أنت تستطيع إعطاء رسالة إلى ابي |
- - Ot söz konusu olunca, şehrin her yerinden alabilirsin. | Open Subtitles | بأي بعد يذهب الحشيش أنت تستطيع أن تحصل عليه في جميع أنحاء هذه البلدة |
- Hayır,bunu yapamam. - Emin ol Yapabilirsin. | Open Subtitles | لا,أنا استطيع أن افعلها بالتأكيد أنت تستطيع |
Yapabilirsin. Sana güveniyorum. | Open Subtitles | أنت تستطيع أنت ولد كبير ، انت تستطيع ذلك |
Ben yapmam ama sen Yapabilirsin. Bitirmek mi istiyorsun? Yap hadi. | Open Subtitles | أنا لن أتوقف، لكن أنت تستطيع إيقافي تريد إنهاء الأمر؟ |
Şarkı söylüyorsun, dans ediyorsun. Umarım rol de Yapabilirsin. | Open Subtitles | أنت تستطيع الغناء والرقص وآمل أن تتمكن من ان نكون الافضل. |
Bak sana ne diyeceğim ben istediğim yere giderim, sen de cehenneme gidebilirsin. | Open Subtitles | حسناً, سأخبرك أمراً أستطيع الذهاب أينما أردت, أنت تستطيع الذهاب للجحيم |
Çünkü ben yeşil salatayım ve sen de her şeyin bulunduğu bir büe. | Open Subtitles | لأن أنا سلطة ورقة خضراء وأنت جدا أنت تستطيع أكل المقصف. |
Bize iki kişilik ev lazımdı, böylece sen de bir ev arkadaşı alabilirsin. | Open Subtitles | نحتاج مكان لإثنين و أنت تستطيع الحصول على زميل |
sen de cezalandırıcı olabilirsin ben de. | Open Subtitles | أنت تستطيع مجازاتي و يمكنني أنا أيضاً مجازاتك |
Bu insanların sahip olamadığı bir şeye sahip olabilirsin. | Open Subtitles | أنت تستطيع أن تحصل على شيء لا يستطيعون كل هؤلاء الحصول عليه |
İnan bana mesajları anlasan bile sonunda hâlâ bekâr olabilirsin. | Open Subtitles | ثق بي، أنت تستطيع أن تفهم الحوار وتظل عازباً |
Kapaktaki yazıyı oku aptal, o zaman onları kontrol edebilirsin. | Open Subtitles | ينهي النقش على الغطاء، أبله , ثمّ أنت تستطيع السيطرة عليهم. |
- Orada durup beni tehdit etmeye devam edebilirsin. | Open Subtitles | صحفك ثانية. نظرة، أنت تستطيع الوقوف هناك ويهدّدني |
O zaman Morlock'ları bulmamıza yardım edebilirsin. Mara'yı da. | Open Subtitles | ثمّ أنت تستطيع مساعدتنا على إيجاد مورلوكس، و إيجاد مارا. |
Bir takım aldığında aynı kesimi ucuz kumaşla da pahalı kumaşla da alabilirsin. | Open Subtitles | أنت تستطيع شراء بدلة وتصبح نفس القطع في نسيج رخيص كما أنت تستطيع في نسيج غالي. |
Lewis'in rakamlarını alabilirsin. Çocuklar hakkında konuş silahlar hakkında değil. | Open Subtitles | أنت تستطيع تقطيع أرقام لويس تحدث عن ألأطفال , وليس عن ألأسلحة |