| Ve biliyorsun ki başına kötü bir şey gelmesine asla izin vermem. | Open Subtitles | و أنت تعلمين أنني لن أسمح أن يحصل له أي أمرٍ سيء |
| Dikiş bilmediğimi biliyorsun anne. | Open Subtitles | أنت تعلمين أنني لا استطيع أن اخيط يا أمي |
| Haklı olduğumu biliyorsun, değil mi? Ben sana yapsam hoşuna gider miydi? Lütfen! | Open Subtitles | أنت تعلمين أنني محق ماذا لو كنت أفعل هذا معك ؟ |
| Kafamın arkasında da gözlerim var biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنت تعلمين أنني أمتلك عينين في مؤخرة رأسي, اليس كذلك؟ |
| Meggie, bunu yapmanı istemediğimi biliyorsun. | Open Subtitles | ميجي , أنت تعلمين أنني لا أريدك أن تفعلي هذا |
| Midemi bulandırma. Hamileyim, biliyorsun. | Open Subtitles | يا فتاة لا تجعليني أشعر بالمرض أنت تعلمين أنني مريضة |
| Asla öyle bir şey düşünmeyeceğimi biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلمين أنني لا يمكن أن أفكر بشئ كهذا |
| Hadi, biliyorsun ki ben ondan daha zekiyim. | Open Subtitles | بربك فريد , أنت تعلمين أنني أذكى من ذلك. |
| Güvenliği arayıp seni durdururdum biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت تعلمين أنني كنت سأبلغ الأمن ليوقفوك بالأسفل. |
| Seni her koşulda sevdiğimi biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | إسمعي، أنت تعلمين أنني أحبك بغض النظر عن أي شيء. أليس كذلك؟ |
| İngilizce konuşmadığımı biliyorsun, neden sorup duruyorsun? | Open Subtitles | أنت تعلمين أنني لا أتحدث الإنجليزية, فلماذا تسألينني ذلك؟ |
| Sana veya çocuklara birşey olmasına asla izin vermeyeceğimi biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلمين أنني لن أدع أي شيء يحدث لك أو للأولاد |
| Bu tür dedikodu ve söylentiler üzerine yorum yapamayacağımı biliyorsun Ashley. | Open Subtitles | أنت تعلمين أنني غير قادرة على التكهن على القيل والقال والشائعات يا آشلي |
| Bunların hepsini bir tek sizin için yaptığımı biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت تعلمين أنني أفعل كل هذا لأجلك, أليس كذلك؟ |
| Ne kadar ikna edici olduğumu biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلمين أنني يمكن أن أكون مقنعا للغاية |
| Bak, tersi bir durumda, erkek arkadaşınmışım gibi davranacağımı biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلمين أنني سأتظاهر بأنني صديقك |
| -Onları beğendiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | -عزيزتي أنت تعلمين أنني احبهما |
| Seni sevdiğimi biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت تعلمين أنني أحبك، مفهوم؟ |
| biliyorsun, Liz'in hayatının aşkıydım. | Open Subtitles | أنت تعلمين , أنني كنت الحب الحقيقي . ( في حياة ( ليز |
| Haklı olduğumu biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعلمين أنني محق |