"أنت تقف" - Translation from Arabic to Turkish

    • duruyorsun
        
    • dikiliyorsun
        
    • park etmişsiniz
        
    Orada iğrenç bir gay gibi duruyorsun ve bir de inkar mı ediyorsun? Open Subtitles أنت تقف أمامى كشاذ محترف و أنت لا تريدنى أن أفكر فى ذلك
    Dumbo, başarının eşiğinde duruyorsun. Sakın aşağı bakma. Başın dönebilir. Open Subtitles أنت تقف على عتبة النجاح لا تنظر أسفل, ستدوخ
    - Hey sıkı çocuk, görüş alanımda duruyorsun. - Hey adamım bana o şeyle vurmayı kes. Open Subtitles أنت تقف فى مكانى توقف عن وغزى بهذا الشىء
    Yatak odamda dikiliyorsun, iç çamaşırı çekmeceme bakıyorsun. Open Subtitles أنت تقف في غرفة نومي، تنظر خلال تسريحتي.
    Burada, klor hidratlaştırmaktan, dolandırıcılık ve hırsızlıktan, erkek erkeğe anal ilişkiye girmekten, toplumun iyiliğini bozmaktan ve saptırmaktan mahkum olarak dikiliyorsun. Open Subtitles أنت تقف هنا مدانا النصب والسرقة النشل ، واللواط والإحتيال
    Troll park alanına park etmişsiniz. Teşekkürler. Open Subtitles أنت تقف فى منطقة محظورة شكرا لك
    Yerel bitki ve hayvan türleriyle kaplı bir ormanda duruyorsun ve açıkça buna katılmayı reddediyorsun. Open Subtitles أنت تقف بغابة بها نباتات وحيوانات محلية.. من الواضح أن إلمامك لا يسمح لك بتقديرها جيداً.
    Elinde balık tutan gözlüklü şişman bir adamın yanında duruyorsun. Open Subtitles أنت تقف بجانب هذا الرجل البدين المُمسك بالسمكة
    Elinde balık tutan gözlüklü şişman bir adamın yanında duruyorsun. Open Subtitles أنت تقف بجانب هذا الرجل البدين المُمسك بالسمكة
    Elinde balık tutan şişman bir adamın yanında duruyorsun. Open Subtitles أنت تقف بجانب هذا الرجل البدين المُمسك بالسمكة
    Ortada kadınlardan oluşan bir büfe var ve sen köşede durmuş sürekli aynı acılı yumurtadan yiyip duruyorsun. Open Subtitles هناك سفرة كاملة من النساء أمامك و أنت تقف بالزاوية فحسب تأكل من نفس طبق البيض المعذّب مرة تلو الأخرى
    Şu an, ben babanla konuşurken onun durduğu yerde duruyorsun. Open Subtitles أنت تقف حيث كان والدك يقف هنا و هو يتكلم معي
    Benden 1 metre uzakta duruyorsun. Open Subtitles حسـنا ً، أنت تقف علي بعد ثلاثة أقدام مني
    Evimin koridorlarını gezdin yinede gemide önümde duruyorsun. Open Subtitles أنت ساق قاعات بيتي، حتى الآن أنت تقف على متن السفينة قبلي.
    Bana çok yakın duruyorsun. Fark ettin mi? Open Subtitles أنت تقف قريباً جداً مني هل لاحظت ذلك؟
    Tek bildiğim Üstatların, sizin bu işi halledeceğinizi söylediği buna rağmen karşımda eli boş dikiliyorsun. Open Subtitles كل ما اعرفه ان السادة قالوا انكم سوف تنهون العمل والان أنت تقف هنا ويديك فارغتان
    Öyleyse önümde küçük bıyığın ve şeytani tutumundan başka savunacak bir şeyin olmayarak mı dikiliyorsun yani? Open Subtitles إذاً أنت تقف أمامي من دون أي شئ سوى شاربك الأنيق و سلوكك السئ ؟
    Durumun ne olduğunu anladığın için mi dikiliyorsun orada? Open Subtitles أنت تقف هناك و أنت تعرف ما هذا الموقف اليس كذلك ؟
    Sen orada lanet bir kasap bıçağı ile dikiliyorsun. Open Subtitles و أنت تقف هنا بسكين الجزار اللعينة
    Elinde bir tabanca ile ölü bir adamın tepesinde dikiliyorsun. Open Subtitles أنت تقف بجانب رجل ميت وبيدك سلاح
    John Deere marka traktörün sahibi bir domuzun üstüne park etmişsiniz. John Deere marka traktör domuzun üstüne park. Open Subtitles صاحب الجرار "جون دير" أنت تقف فوق خنزير

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more