Tanrım, deposunda çalıştığın işyerine bisikletle gidiyorsun. | Open Subtitles | أقصد, يا إلهي أنت تقود دراجة للذهاب للعمل في مخزن |
Tanrım, deposunda çalıştığın işyerine bisikletle gidiyorsun. | Open Subtitles | أقصد, يا إلهي أنت تقود دراجة للذهاب للعمل في مخزن |
Deli gibi sürüyorsun. Burası Boston. Burada herkes böyle sürer. | Open Subtitles | ـ أنت تقود السيارة كالمجنون ـ كل شخص يقود هكذا في بوسطن |
Evet. Sen sürüyorsun, o yürüyor. Ama tek sorulacak soru: | Open Subtitles | أجل، أنت تقود وهو تقله العربات ويبقى السؤال: |
Fırtınalı bir günde araba kullanıyorsun, tamam mı? Otobüs durağında üç kişi var. | Open Subtitles | أنت تقود السيارة بمفردك و تأخذ ثلاثة أشخاص من موقف الباص |
Peki, bir otobüs kullanıyorsun ve 750 kişi biniyor. | Open Subtitles | حسناً , أنت تقود الحافلة وسبع مائة وخمسون شخصاً يصعدون |
Sen sür, ben makineliyi tamir edip çakalların hepsini öldürürüm. | Open Subtitles | أنت تقود, وأنا سأصلح المدفع وأقتل كل أبناء آوى هؤلاء |
Bir otobüs kullanıyorsunuz, 10 kişi biniyor, 10 kişi iniyor. | Open Subtitles | أنت تقود الحافلة , عشرة أشخاص يصعدون عشرة أشخاص يترجلون |
Bunu sadece Araba sürerken annenle konuşabilesin diye icat etmediler, biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | لا تعتقد أنهم اخترعوا ذلك فقط ليمكنك التحدث مع والدتك بينما أنت تقود ؟ |
Yanlış şeritte gidiyorsun, lanet salak! | Open Subtitles | أنت تقود في الجانب الخاطيء أيها الأحمق اللعين |
Simpson, 25. bölgede 100le gidiyorsun, ve diğer yolla bu yolu flört ettiremeyeceksin artık. | Open Subtitles | أنت تقود بسرعة 100 ميل في منطقة السرعة المسموح فيها بـ 25 ميلاً ولن تفلت من هذا المأزق |
- Evet. 20'yle gidiyorsun. Arkadan çalan kornaları duymuyor musun? | Open Subtitles | أنت تقود بسرعة 20 ألا تسمع تزمير الجميع؟ |
Yasal olmayan bir araç sürüyorsun ve suçlusu ben miyim? | Open Subtitles | أنت تقود سيارة مخالفة وأنت تسمي ذلك غشاً ؟ |
Taksi sürüyorsun, gelecek için plan yapmıyorsun, ailen umurunda değil. | Open Subtitles | أنت تقود سياره أجره، لاتخطط لمستقبلك. ولا تهتم لعائلتك.. |
Yaşlı kadınlar gibi sürüyorsun. | Open Subtitles | تعرف، أنت تقود مثل امرأة عجوز. |
İkimiziz ve sen araba kullanıyorsun ikimiz de arabadayız. | Open Subtitles | ، سأريك إذا كنا أنا و أنت تقود و لذا نحن الإثنان في السيارة ، و ضع يديك على المقود |
- Yedi saattir araba kullanıyorsun. Hem de bildiğin üzere yanlış yöne. Nereye gidiyorsun böyle? | Open Subtitles | أنت تقود لـ7 ساعات في الاتجاه الخاطئ، إلى أين ذاهب؟ |
Moundsville ehliyetiyle bir yolcu otomobili mi kullanıyorsun? | Open Subtitles | هل أنت تقود سيارة سياحة برخصة موندزفيل؟ |
Haydi ateşli dudak, gidelim. Sen sür, ben yolu tarif ederim. | Open Subtitles | هيا يا ذو الشفاه الحارة أنت تقود وأنا أوجهك |
Sen sür... | Open Subtitles | أنت تقود السيارة |
Çok iyi kullanıyorsunuz | Open Subtitles | فى الحقيقة أنت تقود الدراجة البخارية ببراعة |
Bir Albay için çok pahalı bir araba kullanıyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تقود سيارة غالية جداً لراتب عقيد |
Araba sürerken telefonla konuşmak yasal değildir ! | Open Subtitles | الكلام على الهاتف الخليوي و أنت تقود سيارتك غير قانوني |