"أنت تنظر إلى" - Translation from Arabic to Turkish

    • bakıyorsun
        
    • bakıyorsunuz
        
    • görüyorsun
        
    • karşında
        
    George, şuan New York Mets'in yeni scout başkanına bakıyorsun. Open Subtitles جورج، أنت تنظر إلى رئيس الكشافة الجديد لـ نيويورك ميتس.
    Hayır. Şu an Güney Kutbu'ndaki tek su bükücüye bakıyorsun. Open Subtitles لا, أنت تنظر إلى مُخضعة الماء الوحيدة في القطب الجنوبي.
    Sen benim mükemmel evime bakıyorsun. Ben de o karanlık şeye! Open Subtitles أنت تنظر إلى بيتي العظيم وأنا أنظر إلى ذاك الشيء المظلم
    Bence bu her şeyi mahvetti. 35 sene hapse mahkum edilmiş birine bakıyorsunuz. Open Subtitles أظن أن هذا يفسد كل شيء أنت تنظر إلى عقوبة تتراوح بين 35
    Bir milyarın üzerindeki Çin'e bakıyorsunuz ve dünyadaki ve Çin'deki en büyük şehri görebilirsiniz, fakat onun ismini bilmiyorsunuz. TED أنت تنظر إلى مايفوق المليار في الصين، بإمكانك أن ترى أن أكبر مدن العالم هي الصين، ولكنك لا تعرف اسمها.
    Mulder'ın kaçırılmasından önce Pasifik kuzeybatıdaki UFO aktivesini görüyorsun. Open Subtitles أنت تنظر إلى نشاط الجسم الغريب في المنطقة الشمالية الغربية المحيط الهادي فقط قبل إختطاف مولدر.
    Yere bak. Ne görüyorsun? Open Subtitles أنت تنظر إلى أسفل وماذا ترى؟
    Astoria'nın en zengin insanları karşında. İmzala. Open Subtitles أنت تنظر إلى أغنى الناس في أستوريا الآن وقع الأوراق
    Şu anda dünyanın ilk, zamanda yolculuk yapan elfine bakıyorsun. Open Subtitles أنت تنظر إلى أول قزم في العالم سافر عبر الزمن
    Şu an dünyanın ilk zaman yolculuğu yapan elfine bakıyorsun. Open Subtitles أنت تنظر إلى أول قزم في العالم سافر عبر الزمن
    Bulutlardaki şekillere bakıyorsun ve onları bir şeylere benzetmeye çalışıyorsun. Open Subtitles أنت تنظر إلى أشكال الغيوم وأنت تحاول تحويلها إلى شيء
    Tersten bakıyorsun. Bu 20. yüzyılın zaman makinesi. Open Subtitles أنت تنظر إلى الوراء، هذا آلة الزمن للقرن العشرون
    Hayır, ayakkabılarına bakıyorsun. Yukarıya bak. Göz teması kur. Open Subtitles أنت تنظر إلى حذائك عليك النظر للاعلى والنظر بالعيون
    Cuma ki maçın arka savunma oyuncusuna bakıyorsunuz. Open Subtitles أنت تنظر إلى المهاجم الخلفي لمباراة الجمعة
    10 santim çözünülürlüklü bir görüntüye bakıyorsunuz. Open Subtitles أنت تنظر إلى صورة الآن بقرار سنتيمتر 10.
    Yanlış tarafından bakıyorsunuz Sayın Başkan. Open Subtitles أنت تنظر إلى هذا بطريقة خاطئة ،سيادة الرئيس
    Şu anda Savunma Bakanlığı'ndan Jonathan Reese'ye bakıyorsunuz. Open Subtitles أنت تنظر إلى العميل جوناثان ريس من وزارة الدفاع
    Beni görmüyorsun, Lilli'nin yaptığı saçı ve makyajı görüyorsun. Open Subtitles أنت لا تنظر إليّ أنت تنظر إلى باروكة ومكياج (ليلي)
    Beni görmüyorsun, Lilli'nin yaptığı saçı ve makyajı görüyorsun. Open Subtitles تبدين فاتنة أنت لا تنظر إليّ أنت تنظر إلى باروكة ومكياج (ليلي)
    Neredeyse hiç mikro süreç deneyimi olmayan mühendislerimiz var karşında. Open Subtitles أنت تنظر إلى مهندسينا الوحيدين بخبرة في مجال المايكروكمبيوتر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more