Bir insanın hakkı olandan çok daha fazlasını bildiğin için tutuklusun. | Open Subtitles | أنت رهن الاعتقال لمعرفتك أكثر مما يحق لأي شخص أن يعرف. |
Ben Birleşik Devletler Donanması avukatı ve subayıyım ve sen de tutuklusun, seni aşağılık herif. | Open Subtitles | أنا محامي و ضابط بالأسطول الأمريكي و أنت رهن الاعتقال أيها اللعين |
- tutuklusun. Sessiz kalma hakkın var. | Open Subtitles | أنت رهن الاعتقال لديك الحق بأن تبقى صامتا |
- Pislik yiyebilir ve ölebilirsin. - Sizler cinayetten tutuklusunuz! | Open Subtitles | ـ تستطيع أن تموت ـ أنت رهن الاعتقال بتهمه القتل |
Bay Costanza, tanınan bir kaçağa yardım ve yataklıktan tutuklusunuz. | Open Subtitles | سيد كوستانزا، أنت رهن الاعتقال لمساعدة وتحريض هاربة. |
Michael Carr, uyuşturucu bulundurmaktan Sizi tutukluyorum. | Open Subtitles | مايكل كار ,أنت رهن الاعتقال لحيازة المخدرات |
F.B.I. Dolandırıcılıktan tutuklusun. | Open Subtitles | المباحث الفيدرالية أنت رهن الاعتقال بتهمة الاحتيال |
Creighton Tolliver cinayetinden dolayı tutuklusun. | Open Subtitles | أنت رهن الاعتقال بتهمة قتل كريتون توليفر. |
Çizgi Roman Adam, yasal olmayan kayıtlara sahip olduğundan tutuklusun. | Open Subtitles | أنت رهن الاعتقال لحيازة أشرطة فيديو غير قانونية |
Federal suçlulara yardım ve yataklıktan tutuklusun. | Open Subtitles | أنت رهن الاعتقال لإخفائك هاربين فدراليين |
Hoppy Dupree, tutuklusun. | Open Subtitles | هوبي دوبري.. أنت رهن الاعتقال هوبي دوبري.. |
Kaçakçılıktan ve çalıntı malları satın almaktan tutuklusun | Open Subtitles | أنت رهن الاعتقال بتهمة النصب وبيع بضائع مسروقة |
Üçüncü derece cinayetten tutuklusun. | Open Subtitles | أنت رهن الاعتقال بتهمة ارتكاب ثلاث جرائم قتل. |
Beni ağabeyim sandın. Gidelim. tutuklusun. | Open Subtitles | خلطت بيني وبين أخي هيّا، أنت رهن الاعتقال |
Kitabına uygun olmadan işçi çalıştırmaktan tutuklusun. | Open Subtitles | أنت رهن الاعتقال لتوظيفك عمال غير مسجلين |
Vactor ve sen kimsen soruşturmayı engellediğin için tutuklusun. | Open Subtitles | وأياً من تكونين، أنت رهن الاعتقال بتهمة إعاقة تحقيق فدرالي |
Brandon Pretak, Sophia Lewis'i öldürmeye teşebbüsten tutuklusun. | Open Subtitles | بريندون بريتاك أنت رهن الاعتقال لمحاولة قتل صوفي لويس |
Bay Leight, 4 teammüden cinayetten tutuklusunuz. | Open Subtitles | سيد لايت,أنت رهن الاعتقال لأرتكابك أربع جرائم قتل |
Ian Blackburn'ü öldürmekten tutuklusunuz Bay Wolff. | Open Subtitles | أنت رهن الاعتقال سيد ولف بقتلك السيد بلاكبورن |
Siz, efendim, bir subayın kimliğini taklit etmekten Amerika Birleşik Devletleri Donanması tarafından tutuklusunuz. | Open Subtitles | أنت رهن الاعتقال يا سيّدي من قبل بحرية الولايات المتحدة لانتحالك صفة ضابط |
Lemond Bishop, cinayetten tutuklusunuz. | Open Subtitles | لاموند بيشوب، أنت رهن الاعتقال بتهمة القتل |
Salem'ın hâkimi olarak, dün gece meydanda gerçekleştirdiğiniz şiddet içerikli itirazınızdan dolayı Sizi tutukluyorum. | Open Subtitles | بما أننى قاضي لبلدة سالم , أنت رهن الاعتقال. من أجل أعمال العنف التي قمت بها الليلة الماضية. |