"أنت عندك" - Translation from Arabic to Turkish

    • var
        
    Koyu suratınız, harika cildiniz ve büyük, geniş omuzlarınız var. Open Subtitles أنت عندك وجه موجاسينو، جلد رائع، والأكتاف الواسعة الكبيرة، حسناً؟
    Koyu suratınız, harika cildiniz ve büyük, geniş omuzlarınız var. Open Subtitles أنت عندك وجه موجاسينو، جلد رائع، والأكتاف الواسعة الكبيرة، حسناً؟
    Beni ana haberlere sokabilir misin? Yani, bağlantıların var, değil mi? Open Subtitles هل يمكن أن تجعلني في نشرة الاخبار أعني، أنت عندك معارف،صحيح؟
    Beni ana haberlere sokabilir misin? Yani, bağlantıların var, değil mi? Open Subtitles هل يمكن أن تجعلني في نشرة الاخبار أعني، أنت عندك معارف،صحيح؟
    Sahada altı adam var. Pasty, sahadan çık. Open Subtitles أنت عندك ستة رجال على الأرضية باستى، أنزل للارضية
    Bayım, bu yaptığınıza küstahlık denir. Az önce bir yığın silahın arasından geçtiniz. Ve üzerinizde de bir çift silah var. Open Subtitles سيد، أنت عندك أشياء أكثر من الأدمغة أنت فقط ركبت من قبل باسل للأسلحة،
    Hayir, sende bundan bol bol var. Open Subtitles ـ لا, ليس التواضع أنت عندك حقائب من التواضع
    Buzz, büyük bir sorunun var. Sağlıklı düşünemiyorsun. Open Subtitles أنت عندك مشكلة كبيرة يا باز يجب أن تفكر جيدا
    Buzz, büyük bir sorunun var. Sağlıklı düşünemiyorsun. Open Subtitles أنت عندك مشكلة كبيرة يا باز يجب أن تفكر جيدا
    Elimizde yetişkin olmadıkları halde seks yapan iki çocuk var. Open Subtitles أنت عندك طفلان يمارسان الجنس قبل هم بالغون بما فيه الكفاية للمعرفة كيفية التعامل معه.
    Dışarıda, arabada bekleyen bir kız arkadaşın ve üzerinde bomban var. Open Subtitles أنت عندك صديقة خارج في السيارة وأنت عندك قنبلة.
    Bağlantısı olsa da olmasa da burada bir cinayet kurbanı var. Open Subtitles إرتباطات أو ليست، أنت عندك ضحيّة قتل هنا.
    Senin kaybedecek daha çok şeyin var. Open Subtitles أعني، اللهي، أنت عندك لدرجة أكبر مهدّد بالضياع.
    Yanında tecrübeli insanlar var Ajan Doggett. Open Subtitles أنت عندك ناس قادرون معك، الوكيل دوجيت. الذي أحتاج هناك عيون وآذان.
    Vaughn'la yarım saat vaktin var. Belki daha da az. Open Subtitles أنت عندك ثلاثون دقيقة مع فوجن، لربّما أقل.
    Hayır. Bence Dogville'e sunacak pek çok şeyin var. Open Subtitles لا، أعتقد أنت عندك الكثير لكي تعرضيه علي دوجفي.
    Syd, sürücüyü bulmak için iki dakikan var. Open Subtitles سد، أنت عندك دقيقتان لإيجاد القرص الصلب الصحيح.
    Fırınımız var. Open Subtitles أنت عندك فرن، تعرف. نحن يمكن أن نعيد تسخين.
    Nate. Kamyonu kafana takma. Daha önemli işlerin var. Open Subtitles يتوقّف عن القلق حول الشاحنة أنت عندك عمل أكثر أهميّة ليعمل
    Büyük bir yürek ve cesaret var sende. Open Subtitles أنت عندك الكثير من القلب والكثير من الكرات.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more