"أنت لا تريدين أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • istemezsin
        
    • istemiyorsun
        
    Burada oturup ağladığını, baban bilsin istemezsin, değil mi? Open Subtitles أنت لا تريدين أن يعرف والدك أنك كنت جالسة هنا تبكين، أليس كذلك؟
    Bu şartlarla onu görmek istemezsin. Open Subtitles أنت لا تريدين أن ترينه وهو في هذه الحالة
    Bunun vicdan azabını çekmek istemezsin, değil mi? Open Subtitles أنت لا تريدين أن تحملي هذا على ضميرك أليس كذلك؟
    Sen aşık olmak istemiyorsun sen bir filmde oynamak istiyorsun. Open Subtitles أنت لا تريدين أن تكوني في حب. أنت تريدين أن تكوني في فيلم.
    "Bir hastalık gibi yayıyorsunuz." "Kimseyi incitmek istemiyorsun, değil mi?" Open Subtitles تنشروها كالمرض أنت لا تريدين أن تؤذي أحد؟
    Orospu! Bununla uğraşmak istemezsin. Open Subtitles أيتها السافلة أنت لا تريدين أن تفعلي هذا
    Sakin ol, Xena-- Takma dişlerini düşürmek istemezsin. Open Subtitles واو إكسينا أنت لا تريدين أن تذوقي طعم أن تكوني خادما جديدا
    İyi yapıyorsun. Çok kritik bir yoğurt seçim hatası yapmak istemezsin sonuçta. Open Subtitles ذلك جيد أنت لا تريدين أن تخطئي في الآيس كريم الخاطيء
    Bak, bu işe karışmak istemezsin. Open Subtitles إسمعي , أنت لا تريدين أن تشاركي في ما حصل
    Bakıcı aileye verilmek istemezsin. Open Subtitles أنت لا تريدين أن ينتهي بك الأمر بعيداً عن هنا
    Sonunda seni alıp götürmelerini istemezsin. Open Subtitles أنت لا تريدين أن ينتهي بك الأمر بعيداً عن هنا
    Benimle böyle konuşmak istemezsin. Open Subtitles أنت لا تريدين أن تتحدثي معي بهذه الطريقه الآن
    Bu kızın seni yeniden karanlık tarafa çekmesini istemezsin. Open Subtitles أنت لا تريدين أن تعيدك هذه الفتاة الصغيرة إلى جانبك المظلم
    Bu sorunu nasıl çözeceğimi görmek istemezsin. Open Subtitles أنت لا تريدين أن تشاهدي . كيف سأتعامل مع ذلك
    Bayağı güzel oldu. Çok seksi gözükeceksin. Aşağı çek biraz, bedavaya seks yapmak istemezsin. Open Subtitles ذلك رائع جدا, سوف تبدين مثيرة. أسحبيه للأسفل , أنت لا تريدين أن تكشفي سرا بالمجان.
    İnan bana, bilmek istemezsin. İçerde biraz bakınacağım, Open Subtitles ثقي بي، أنت لا تريدين أن تعرفي سوف ألقي نظرة على المكان هنا خلال دقائق لوحدي
    Bana, sebebini söylemek istemiyorsun, değil mi? Open Subtitles أنت لا تريدين أن تخبرينني بالسبب، أليس كذلك؟
    Bu donutlarla arkadaş olmak istemiyorsun değil mi? Open Subtitles أنت لا تريدين أن تكوني صديقة لهؤلاء الكعكات صحيح؟
    Banliyöde yaşamak istemiyorsun değil mi? Open Subtitles أنت لا تريدين أن تعيشي بالضواحي، أليس كذلك؟
    Patrona ters gitmek istemiyorsun yani, bu mudur? Open Subtitles أنت لا تريدين أن تكوني ضد مُديرك، أليس كذلك؟
    İşlerin iyi bitmesini istemiyorsun, değil mi? Open Subtitles أنت لا تريدين أن تنتهي الأمور بشكل جيد، أليس كذلك؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more