"أنت لا تَفْهمُ" - Translation from Arabic to Turkish

• Anlamıyorsun
• Anlamıyorsunuz

Üzgünüm senin keyfini kaçırıyorum David, ama neler olduğunu Anlamıyorsun.
أَنا آسفُ لأزعاجُك يا ديفيد لكن أنت لا تَفْهمُ الذي يحدث هنا

Senin bir problemin var! Hayır, hayır, hayır, Anlamıyorsun adamım.
أصبحتَ أنت مشكلتي ـ لا، أنت لا تَفْهمُ يا ، رجل

Anlamıyorsun baba Sorun sadece oyun değil
الأَبّ، أنت لا تَفْهمُ. تَرى، هذه لا فقط حول المسرحيّةَ.

Ne yapmaya çalıştığımı Anlamıyorsunuz.
أنت لا تَفْهمُ الذي أُحاولُ أَنْ أعْمَلُة.

Hayır. O insanların kim olduğunu ve nasıl çalıştıklarını Anlamıyorsun, Sean.
أنت لا تَفْهمُ مَنْ هؤلاء الناسِ، شون، كَمْ يَشتغلونَ.

Dinle, Anlamıyorsun. İtip kakmaya çalıştılar!
إستمعْ أنت لا تَفْهمُ ليز فقط زحام جانبي

- Dur! Dur! - Hiçbir şey Anlamıyorsun!
توقّفُ توقّفْ أنت لا تَفْهمُ أيّ شئَ

Belki de sen gönül işlerinden Anlamıyorsun.
" لَرُبَّمَا، أنت لا تَفْهمُ أمور القلبِ "

Durumun ciddiyetini Anlamıyorsun.
إستمع , أنت لا تَفْهمُ جديةَ حالتك

Hayır, Donna. Anlamıyorsun.
لا، لكن، دونا، أنت لا تَفْهمُ.

Bak, sen... Nasıl bir şey olduğunu Anlamıyorsun.
تَعْرفُ، أنت فقط - أنت لا تَفْهمُ ماهو عليه.

Anlamıyorsun..kocam beni öldürür..özel bu
أنت لا تَفْهمُ. زوجي يَقْتلُني! أنا ما تَمَكّنتُ أَنْ أَفْهمَ ك الشيء الخاسر ثمين جداً

Hiç Anlamıyorsun.
أنت لا تَفْهمُ.

Anlamıyorsun.
أنت لا تَفْهمُ.

- Hayır, Anlamıyorsun.
أنت لا تَفْهمُ.

Ama---------- Anlamıyorsunuz.
لكن - - نقطة نقطةِ نقطةِ - أنت لا تَفْهمُ.

Anlamıyorsunuz. Bana dışarıda beklememi söyledi ve...
أنت لا تَفْهمُ ..هى طلبت مني أن أخرج و

Hayır Anlamıyorsunuz.
لا، أنت لا تَفْهمُ.

- Anlamıyorsunuz.
أنت لا تَفْهمُ.

Memur bey, Anlamıyorsunuz.
النائب، أنت لا تَفْهمُ.