Her sabah yalnız uyanmasan, bu kadar alıngan olmazsın. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا أنت لَنْ تَكُونَ حسّاسَ جداً إذا أنت لَمْ تُوقظْ على الجانبِ الخاطئِ لا أحد كُلّ صباح. |
En azından cumartesi geceleri yalnız olmazsın. | Open Subtitles | حَسناً، على الأقل أنت لَنْ تَكُونَ لوحده ليالي السبت. |
Sonsuza dek küçük olmayacaksın ya. | Open Subtitles | أنت لَنْ تَكُونَ صغيرَ إلى الأبد. |
Pişman olmayacaksın, sana söz veriyorum. | Open Subtitles | أنت لَنْ تَكُونَ آسفَ، أَعِدُك. |
Ve etrafına kulak asmazsan uzun süre CEO olarak kalmayacaksın. | Open Subtitles | وهذا إذا تَبقيه فوق، أنت لَنْ تَكُونَ مدير تنفيذي طَوِيِلاً. |
Asla yalnız kalmayacaksın, Evolet. | Open Subtitles | أنت لَنْ تَكُونَ بمفردك، ايفوليت. |
# Asla benim olmayacaksın # | Open Subtitles | أنت لَنْ تَكُونَ لي |
Dede olmayacaksın. | Open Subtitles | أنت لَنْ تَكُونَ a جَدّ. |
-Orada olmayacaksın. | Open Subtitles | - أنت لَنْ تَكُونَ هناك. |
Yalnız kalmayacaksın. | Open Subtitles | أنت لَنْ تَكُونَ لوحده. |