"أنت محظوظ أنك" - Translation from Arabic to Turkish

    • için şanslısın
        
    • çok şanslısın
        
    Seninle karşılaştığım için şanslısın. Genel olarak haberler kötü. Open Subtitles أنت محظوظ أنك وجدتني هناك أخبار غير سارّة
    Dün gece aşırı dozda eroin kullandın. Hayatta olduğun için şanslısın. Open Subtitles لقد أسرفت في الهيروين البارحة أنت محظوظ أنك حي
    Parayı bulduğun için şanslısın seni soysuz kumarbaz! Open Subtitles أنت محظوظ أنك أحضرت المال أيها المقامر المنحل
    Amanda'nın takip cihazlarından biri olmadığı için şanslısın. Open Subtitles أنت محظوظ أنك لم تحصل على واحدا من أجهزة تعقب أماندا
    O herifin eşyalarını taşıdığımızda tatilde olduğun için çok şanslısın. Open Subtitles أنت محظوظ أنك كنت في إجازة عندما كان علينا نقل لوازم رجل من الطرف الشمالي
    Sürekli kıyaslandığın büyük bir kardeşin olmadığı için şanslısın. Open Subtitles أنت محظوظ أنك بلا أخ أكبر تقارن به دائماً
    Sadece sol kolunu kırdığın için şanslısın. Open Subtitles حسناً، أنت محظوظ أنك كسرت ذراعك اليسرى فقط
    Babanın yerinde olmadığın için şanslısın. Open Subtitles أنت محظوظ أنك لا تمتلك قضيب والدك فإنه ورثَ قصيب والدته
    Bayanlar tuvaletine girmeden önce beni yakaladığın için şanslısın. Open Subtitles أنت محظوظ أنك لحقت علي قبل أدخل دورة مياه النساء
    Bunu kellenle ödemediğin için şanslısın. Open Subtitles أنت محظوظ أنك لم تدفع ثمن هذا برقبتك
    Kimseyi vurmadığın için şanslısın, manyak herif! Open Subtitles أنت محظوظ أنك تصب شخص ما أيها مجنون
    Baban gibi olmadığın için şanslısın. Open Subtitles أنت محظوظ أنك لا تمتلك قضيب والدك
    - Kovulmadığın için şanslısın. - Hem de ne şans. Open Subtitles أنت محظوظ أنك لم تُطرَد ، محظوظ جداً.
    Şu an masanda hakkında açılmış bir dava olmadığı için şanslısın. Open Subtitles أنت محظوظ أنك لم تقاضى .حتى الأن
    Doğruyu söylediğin için şanslısın. Open Subtitles أنت محظوظ أنك تقول الحقيقة
    Doğruyu söylediğin için şanslısın. Open Subtitles أنت محظوظ أنك تقول الحقيقة
    Kimseyi öldürmediğin için şanslısın. Open Subtitles أنت محظوظ أنك لم تقتل أحد
    Yaşadığın için şanslısın. Open Subtitles ابني، أنت محظوظ أنك نجوت.
    Şu anda hayatta olduğun için şanslısın. Open Subtitles أنت محظوظ أنك حيّ الآن.
    Lanet olsun, kendi emirlerini görmediğin için çok şanslısın. Open Subtitles أنت محظوظ أنك لم تحملق فى مبررك الخاص
    Ailen hâlâ yanında olduğu için çok şanslısın. Open Subtitles أنت محظوظ أنك لا تزال تحظى بعائلتك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more