O adamlar işimizi çaldılar, onlara tecavüz ettiler ve onları öldürdüler, Sen ve arkadaşların bununla ilgilenmedikleri için, birileri bununla başa çıkmak zorunda. | Open Subtitles | هؤلاء الشباب سرقوا وظائفنا اغتصبوا وقتلوا ولا بد أن يتعامل أحد معهم طالما أنت وأصدقاؤك لم تقوموا بذلك |
Sen ve arkadaşların bana tapacaksanız eğer en azından yeni resimlerle doğru bilgiler olsun elinizde. | Open Subtitles | إذا كنت أنت وأصدقاؤك النفسيين تريدون تمجيدي إذن يجب أن تحصلوا على بعض الصور اللائقة ومعلومات دقيقة |
Sen ve arkadaşların otoyoldaydınız. Bizi yoldan çıkarmaya zorladınız. | Open Subtitles | أنت وأصدقاؤك أجبرتمونا على الخروج من الطريق |
Sizse burada oturup komplo teorileri kuruyorsunuz. | Open Subtitles | هناك لذا أنت وأصدقاؤك يمكنكم الجلوس في (هامبستيد) وتضعون نظريات |
- Biz de seni ve arkadaşlarını arıyorduk. | Open Subtitles | سـابـقـاً فـي الـهـامـشـيّـة... لقد كنّا نبحث عنك أنت وأصدقاؤك. |
Diğer tüm silahlara ihtiyacımız var seninkiler ve biz buraya gelmeden arkadaşlarının sakladıkları. | Open Subtitles | نحتاج لجميع المُسدّسات الأخرى، تلك التي خبّأتها أنت وأصدقاؤك قبل وصولنا. |
Sen ve arkadaşların geri dönün. | Open Subtitles | أنت وأصدقاؤك... تستديرون وتعودوا لمروحيّتكم |
Sen ve arkadaşların bütün operasyonu mahvettiniz! | Open Subtitles | أنت وأصدقاؤك دمرتم كامل العملية |
Sen ve arkadaşların da bu daveti sıcakkanlılıkla kabul edeceksiniz. | Open Subtitles | أنت وأصدقاؤك ستقبلون الدعوة بامتنان. |
Eğer Lucius olmasaydı, Sen ve arkadaşların hepiniz ölmüşdünüz. | Open Subtitles | لولا (لوشيوس)، لكنت أنت وأصدقاؤك في عداد الأموات -أجل لا! |
Sen ve arkadaşların ne olacak? | Open Subtitles | وهكذا تقوم أنت وأصدقاؤك به؟ |
Sizse burada oturup komplo teorileri kuruyorsunuz. | Open Subtitles | لذا أنت وأصدقاؤك يمكنكم الجلوس في (هامبستيد) وتضعون نظريات |
- Küçük, oyuncak bir bebek olabilirim ama seni ve arkadaşlarını parçalara ayıracağım. | Open Subtitles | -قد أكون دمية صغيرة ... ولكنني سوف أقطعك أنت وأصدقاؤك أرباباً |
Eğer bu Jermey'i, büyükanneni, herkesi ve kaybettiğin arkadaşlarını tekrar göreceğin anlamına gelse de mi? | Open Subtitles | هل ستأبي إن ضمن ذلك رؤيتك (جيرمي) مُجددًا؟ وجدّتك، وكل شخص فقدتِه أنت وأصدقاؤك قطّ؟ |
Jace Wayland avı konusunda senin ve arkadaşlarının herhangi bir sorumluluk alması yasaktır. | Open Subtitles | أنت وأصدقاؤك ممنوعون من التدخل أكثر في عملية البحث عن "جايس وايلاند". |
- Burada olmamız senin hatan. - Anne! Senin ve SAVAK'çı arkadaşlarının! | Open Subtitles | -إنه خطؤك حينما أحضرتنا إلى هنا, أنت وأصدقاؤك |
Sen ve arkadaşlarının katlettiği adam. | Open Subtitles | إنه الرجل الذى قتلته أنت وأصدقاؤك |