Erkekler hakkında düşündüğümde rahatsız oluyorum, çünkü bu ona göre bir şey. | Open Subtitles | أنزعج عندما أفكر عن الرجال، لأني أعرف أن هذه طريقة تفكريها |
Ağlayan kadınların kendimi rahatsız hissetmeme yol açtığını söylemeliyim. | Open Subtitles | عليّ أن أقول لك إنّني أنزعج لرؤية امرأة تبكي. |
O zaman hayatta hiç bir şey seni rahatsız etmiyor. Tabiî ki var. Karan'a evlilikten söz et bakalım da yüzü nasıl sapsarı kesiliyor. | Open Subtitles | بالطبع أنزعج, أذكري الزواج لكاران و سيصفر وجهه |
Ve şimdi sen, bana deliğe girmemi söylüyorsun... Üzgün olmaya başlıyorum ve Üzgün olmak istemem .bu yüzden hayır demek zorundayım. | Open Subtitles | والآن تخبرينني بأن أنزل إلى الحفرة وقد بدأت أنزعج من هذا، ولا أريد أن أنزعج |
Ne zaman canım sıkılsa, skymall'dan alışveriş yaparım. | Open Subtitles | حينما أنزعج أتسوق في مركز السماء |
Bana bağırdığın zaman moralim bozuluyor. | Open Subtitles | -حسناً، عندما تصرخ عليّ أنزعج . |
Ve sinirlendiğim zaman, kontrol edemiyorum. | Open Subtitles | وعندما أنزعج لا أستطيع السيطرة عليه |
Karayolunun yanında büyüdüğüm için beni rahatsız etmiyor, ama evet. | Open Subtitles | حسناً, أناتربيتبجوارطريق سريع , لذا لا أنزعج منه , لكن نعم , أنتِ تشخـّرين |
Dans etmek, yüksek sesli müzik ve alkol içerikli her türlü saçmalıktan son derece rahatsız olduğumu belirtmiş miydim? | Open Subtitles | هل وضحت لكم أني أنزعج للغاية بوجود الرقص؟ الموسيقة الصاخبة و معظم أشكال الطيش التي تسببها الكحول؟ |
rahatsız değilim, bana bakan hemşireyi düzdüm. | Open Subtitles | لن أنزعج من ذلك, لأنني ضاجعت الممرضة التي إعتنت بي |
19 leşim var. Ama böyle uyduruk bir sayıda takılı kalmak beni rahatsız ediyordu. | Open Subtitles | لقد قتلتُ 19 من البشرِ، لكنّي أنزعج كثيراً من رقم 19. |
Bu kadar doğal olması ne kadar da garip ki beni öyle fazla rahatsız da etmedi. | Open Subtitles | أشعر بالغرابة لأن ذلك كان طبيعياً جداً علي و لأني لم أعد أنزعج من ذلك |
Ama senin tek endişen, biyolojik babamı tuzağa çekmenin beni rahatsız ediyor olması. | Open Subtitles | من الواضح أن مصدر قلقك الوحيد يتعلق بأنني قد أنزعج في الواقع لإنني على وشك الإيقاع بأبي البيولوجي |
Ufacık bir guatr neden beni rahatsız etsin ki? | Open Subtitles | ولماذا أنزعج من غدة صغيرة كهذه؟ |
Normalde biri yakın mesafeden başından vurulunca çok rahatsız olurum. | Open Subtitles | -هل أزعجك شيئ؟ في العادة، أنا أنزعج جدا عندما يتعرض شخص ما لطلقة نارية في الرأس من مسافة قريبة. |
Beni sevmemen beni neden rahatsız etmiyor, biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرفين لماذا لا أنزعج بسبب كرهكِ لي؟ |
Ayrıca annen ve kızkardeşini rahatsız etmek istemiyorum. | Open Subtitles | وأنا لا أريد أن أنزعج أمك أو أختك |
Sadece beklemediğim şeylerden rahatsız olurum. | Open Subtitles | أنزعج فقط بالأشياء التي لا أتوقعها |
Üzgün değilim. Kaderimi kabulleniyorum. | Open Subtitles | لم أنزعج , أنا متقبل قدري |
Ne zaman canım sıkılsa, skymall'dan alışveriş yaparım. | Open Subtitles | حينما أنزعج أتسوق في مركز السماء |
Bana bağırdığın zaman moralim bozuluyor. | Open Subtitles | -حسناً، عندما تصرخ عليّ أنزعج . |
Bazen. Birisine sinirlendiğim zaman. | Open Subtitles | أحياناً عندما أنزعج من أحد |