"أنفكّ" - Translation from Arabic to Turkish

    • duruyorum
        
    • edemiyorum
        
    İşe yaramaz şeylerle uğraşıp duruyorum. Open Subtitles مرّ وقت طويل لا أنفكّ فيه سوى عن خبط رأسي
    Dünyada nasıl böyle bir kötülük olabilir diye sorup duruyorum. Open Subtitles لا أنفكّ أسأل نفسي ، كيف يكون هناك مثل هذا النوع من الشرّ في العالم؟
    Bunun uyanacağım bir kabus olduğunu umut edip duruyorum. Open Subtitles لا أنفكّ آمل أن هذا كابوساً سأستيقظ منه ذات لحظةٍ.
    Kredi şirketimi, bankalarımı arayıp duruyorum. Open Subtitles لم أنفكّ أتّصل بشركة بطاقتي الائتمانيّة ومصرفيّ.
    Ama verdim ve şimdi de onu düşünmeden edemiyorum. Open Subtitles ولكني فعلت، والآن لا أنفكّ بالتفكير عنها
    Onu daha da kötü hâle getirip duruyorum. Ona yardımcı olabileceğine inanıyor musun cidden? Open Subtitles لا أنفكّ أجعلها تتدهور، أتعتقدين حقًّا أنّ بوسعكِ مساعدتها؟
    O yorumları okuyup duruyorum. Open Subtitles الأمر أنّي لا أنفكّ عن رؤية كل تلك التّعليقات.
    Onu arayıp duruyorum ama sürekli sesli mesaja bırakıyor. Open Subtitles لا أنفكّ عن مهاتفها، وتُحوّل مكالماتي للبريد الصوتيّ مباشرةً.
    Bize gösterdiği şeyler hakkında düşünüp duruyorum onca anı. Open Subtitles ولا أنفكّ أفكّر بكلّ ما أرتنا إيّاه وكلّ تلك الذكريات
    Kendime sürekli "aradaki bağ nedir" diye sorup duruyorum. Bu üç kişinin ortak noktası nedir? Open Subtitles لا أنفكّ أسائل نفسي: "ما العلاقة؟" "ما الذي يجمع بين هؤلاء الثلاثة؟"
    Nedense rast gelmek istemediğim tiplerle karşılaşıp duruyorum. Open Subtitles فإنّي لا أنفكّ أصادف أناساً لا أودّ قتالهم!
    - Noel'de bunu alıp duruyorum işte. Open Subtitles لا أنفكّ أحصل عليه كهدايا بعيد الميلاد
    - Noel'de bunu alıp duruyorum işte. Open Subtitles لا أنفكّ أحصل عليه كهدايا بعيد الميلاد
    Kazayı unutup duruyorum. Open Subtitles لا أنفكّ أنسى الحادث
    Söyleyip duruyorum. Beni dinlemen gerek. Open Subtitles لا أنفكّ أخبرك، عليك أن تصغي
    Rüyalarımda görüp duruyorum. Bir anlamı var ama. Open Subtitles لا أنفكّ عن رؤيته في أحلامي يا (جون)، إنه يعني شيئاً ما!
    Rüyalarımda görüp duruyorum, John. Bir anlamı olmalı. Open Subtitles لا أنفكّ عن رؤيته في أحلامي يا (جون)، إنه يعني شيئاً ما!
    Sürekli benim yüzümden gittiğini düşünüp duruyorum. Open Subtitles لا أنفكّ أفكر هل رحل بسببي
    Yani, Sindirella'yı düşünüp duruyorum. Open Subtitles أقصد، لا أنفكّ بالتفكير بـ"سندريلا".
    Ne olduğu tekrar tekrar oynatıp duruyorum. Open Subtitles لا أنفكّ أعيد ما جرى في بالي.
    Düşünmeden edemiyorum "Neden bekliyorsun?" Open Subtitles ، أنا فقط لا أنفكّ أفكر لمَ الانتظار ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more