"أنكما" - Translation from Arabic to Turkish

• ikiniz
• olduğunuzu
• İkinizin
• sizin
• ki
• sizi
• siz ikinizin
• size
• olduğunuz
• diye
• göre
• olduğunuza
• olmanız
• olmanıza

Şey, eminim siz ikiniz kafa kafaya verirseniz, şey yapabilirsiniz...
تفضل حسناً .. أنا متأكد من أنكما اذا فكرتما معاً

İkiniz de arka koltukta olduğunuz için hatalının kim olduğunu anlamak güç.
بما أنكما كنتما في المقعد الخلفي من الصعب معرفة خطأ من هو

Yoksa Sosyal görevli size hiçbir şey öğrenmediğinizi... yıkanmadığınızı, pis olduğunuzu söyler.
وإلا ستقول المفتشة الإجتماعية أنكما لم تتعلما أي شيء. أنكمالمتغتسلا، وأنكما متسختيْن.

Artık o hatırlatıcılar olmadan hayatınıza devam edebilecek kadar iyi huylu olduğunuzu düşünüyordum.
اعتقدت أنكم اصبحتم الآن مؤدبين بما يكفي و أنكما لم تعودا بحاجة لتذكير

İkinizin de biraz uzak durmanız gerektiği aşikâr değil mi?
أليس واضحاً الآن أنكما بحاجة للابتعاد عن بعضكما البعض ؟

Yine de sizin kimse sevmese de hoşlandıklarım arasında olduğunuzu söylemeliyim.
و مع ذلك, لا أستطيع إنكار أنكما كنتما إحدى ملذاتي المذنبة

Bahse girerim ki, bazen ikinizden başka çocuk olmamasını diliyorsunuzdur.
، أنا متأكدة أحيانا . أنكما تتمنيان لو بقيتما لوحدكما

Umarım sizi rahatsız etmeye başladığımda bunu bana açıkca söylersiniz.
آمل أنكما ستخبراني عندما تتجاوز إقامتي هنا حدود ترحبيكم بها.

İkiniz de bu konuda çok yürekten çalışıyormuşsunuz gibi geldi.
يبدو أنكما تعملان على هذا الأمر بكل حماسة يا رفاق.

Ne tuhaftır ki ikiniz bir gecelik aynı iş gezisindeydiniz ve sen 70 dolar harcama yapıyorsun o ise 82 dolar.
يبدو غريباً أنكما الإثنان ذهبتما في نفس الرحلة طوال تلك الليلة و صرفت أنت 70 دولاراً بينما صرف هو 82 دولاراً

İkiniz 69.000'nin üzerinde oy almışsınız gibi görünüyor sınıfta sadece 300 kişi var.
يبدو أنكما تلقيتما أكثر من 69 ألف صوت في دفعة من 300 شخص

Siz iki salağın hapisten kaçmak için yeterli olduğunuzu sanmıyorum.
لا أعتقد أنكما كنتما غبيان بما يكفي للهروب من السجن.

Ama iyi haber, hazır olduğunuzu biliyor ve çok heyecanlı.
الخبر الجيد هو أنه يعلم أنكما جاهزان وهو متحمس للغاية

İkinizin şehri terk edeceğini ve Jasper'ın bulaştığı işin ilgimi çekeceğini söyledi.
قال أنكما سترحلان عن المدينة كنت أرغب أن أعلم ماذا سيفعل جاسبر

Sanırım bu muhabbetten çıkarılacak tek sonuç, ikinizin de çatlak olduğu.
أظن أن الشئ الوحيد الذي استفدناه من هذه المناقشة أنكما مجنونان

İkinizin yakın olduğunu biliyorum fakat bu duygusal bir karar değil.
انظر، أدرك أنكما مقربان من بعضكما لكن هذا ليس قراراً عاطفياً

Tabi ki sizin evde olmadığınızı ve daha sonra aramasını söyledim.
أخبرته أنكما لستما في المنزل و أنه يستطيع الاتصال لاحقاً

sizi daha fazla tutmayalım, eminim artık gitmek istersiniz.
حسناً ، أنا واثقة أنكما تريدان الذهاب . إلى حيثما تريدان

siz ikinizin bana bir iyiliği dokunabilir diye düşünüyordum. - Neymiş o?
الآن ، مهلاً ، أود لو أنكما أسديتما لى معروف كبير

Freddy Riedenschneider'ı cezanız açıklanırken elinizi tutsun diye tutmadığınızı iyi biliyorum.
أعلم أنكما لم تتعاقدا مع فريدي ريدنشنايدر ليآنسكما في جلسة قضائية.

Göçmen olarak adlandırılmadan burada kafanıza göre dolaşabileceğinizi mi düşündünüz gerçekten?
هل ظننتما حقاً أنكما ستمران في المدينة دون تنبيه الهجرة لوصولكما؟

Şimdi ikiniz de hamile olduğunuza göre birbirinize arkadaşlık edebilirsiniz.
حسناً، الآن بما أنكما صرتما أسرة، يمكنكما أن ترافقا بعضكما.

İkinizin can düşmanı olmasına rağmen her konuda hemfikir olmanız çok ironik.
المفارقة، أنه رغم كونكما أعداء ألداء، يبدو أنكما متفقان على كل شيء؟

Birbirinizi sadece bir yıldır tanıyor olmanıza rağmen, kafanda hiç soru işareti yoktu.
مع أنكما لم تعرفا أحدكما الآخر إلا لعام، ولم تكن لديك أية أسئلة