Bu testi duymuş olabilirsiniz, temelde, çocuklara bir seçenek verilir. | TED | من المرجح أنكم سمعتم بهذا الاختبار، مبدئيًا، يملك الأطفال حرية الاختيار. |
Şimdi şöyle bir iddia duymuş olun: "ABD'de ortalama yüzme havuzunda 6.23 dışkı kazaları oluşur." | TED | لذا دعونا نقول أنكم سمعتم إدعاءً مثل: "يحتوي حمام السباحة العادي في أمريكا على 6.23 حادثة براز." |
Dördüncüsü de duymuş olabileceğiniz bir denklemi öğretiyor: E = mc2 | TED | أما البحث الرابع فقد قدم معادلة من المحتمل أنكم سمعتم عنها: التكافؤ كتلة-طاقة (ط = ك.س²). |
Ve serotonini elbette depresyon ve endişe durumlarında duymuşsunuzdur. | TED | ولابدّ أنكم سمعتم بالسيروتونين، بطبيعة الحال في سياق أمراض مثل الاكتئاب والقلق. |
Biliyorum, maddi sıkıntılarım olduğu dedikodularını duymuşsunuzdur. | Open Subtitles | أعلم أنكم سمعتم إشاعة أني أواجه مشاكل مالية |
Rahul, bu ismi duymuş olmalısın! | Open Subtitles | راهول) لابدّ أنكم سمعتم هذا الإسم) |
Rahul... bu isimi duymuş olmalısın! | Open Subtitles | راهول) لابدّ أنكم سمعتم هذا الإسم) |
Eminim küçük adamız hakkında korkunç dedikodular duymuşsunuzdur. | Open Subtitles | أنا متأكد أنكم سمعتم إشاعات مروعة عن جزيرتنا الصغيرة |
Geçen geceki cinayetleri duymuşsunuzdur herhalde. | Open Subtitles | اعتقد يا رفاق ربما أنكم سمعتم حول جريمة القتل الليلة الماضية |
Sunco civarındaki rafineri kaçağını duymuşsunuzdur. | Open Subtitles | أنا متأكد أنكم سمعتم عن تسرب المصفاة في سونكو |