"أنكَ" - Translation from Arabic to Turkish

    • olduğunu
        
    • sen
        
    • senin
        
    • ki
        
    • diye
        
    • Beni
        
    • olduğuna
        
    • göre
        
    • olduğunuzu
        
    • olduğun
        
    • ettiğini
        
    • bana
        
    • seni
        
    • olduğundan
        
    • söylüyorsun
        
    Bunun saçmalık olduğunu düşüneceğini biliyorum... ama Andy'nin ölümündeki sorumluluğum yüzünden üzgünüm. Open Subtitles أعرفُ أنكَ ستَظُن أن هذا هُراء لكني أُحِسُ بالسوء لتوَرُطي بمَوتِ آندي
    Sence Glynn, kızına tecavüz edenin sen olduğunu öğrenirse neler olur? Open Subtitles ماذا تَظُن سيَحدُث عِندما يَكتَشِف غلين أنكَ أنتَ مَن اغتَصَب ابنَتَه؟
    - Kazanmak için her şeyi yaparsın. - sen de öyle. Open Subtitles ـ أنكَ تعمل أي شيء لتفوز بالقضية ـ وكذلك أنت أيضاً
    Adebisi, şimdiye kadar öğrenmen gerekirdi, senin işin benim işimdir. Open Subtitles أديبيسي، لا بُدَّ أنكَ تَعرِف الآن بأنَ شَأنكَ هوَ شَأني
    Diyelim ki yaşayacak bir yılın kaldığını ögrensen zamanını nasıl harcardın? Open Subtitles لو علِمتَ أنكَ ستحيا عامُك الأخير كيفَ كُنت ستقضي يومُك ؟
    İşinin ehli bir erkek olduğunu duydum. Şimdi Beni dinle. Open Subtitles لقد سمعتُ أنكَ رجلٌ داعر ، لذا أصغ ِ إليّ
    Psikiyatrist olduğunu sanmıştım. Ne zaman bir müzik uzmanı oldun? Open Subtitles إعتقدتُ أنكَ طبيب نفسي كيف لديكَ كل هذه الخبرة الموسيقية؟
    Anlattıklarının genel tabiatına göre bunun önemli bir kişi olduğunu zannediyorum. Open Subtitles ، سأتكهن ، أنه طبقاً لطبيعة قصصك المعتادة أنكَ شخصٌ مشهور
    Onunla geçmişinizi biliyorum... ama bu sefer onla ilgili olduğunu sanmıyorum Open Subtitles أعرف أنكَ تمتلك تاريخاً معه لكن لا أرغب أن تتهمه هنا
    Bunu sen olmadan başardığım için... umarım gurur duyuyorsundur demek istedim. Open Subtitles ما أريد قوله, أتمنى أنكَ فخور أني فعلتُ ذلك من دونك
    sen yoktan var oldun. Bunun hakkında bir şeyler biliyor olmalısın. Open Subtitles أنت ظهرتَ من العدم، لابد و أنكَ تعلم شيءٌ عن هذا.
    Ben varım sen de varsan, tabi son seferki gibi Beni utandırmadığın sürece. Open Subtitles أنا موافقة إن كنتَ كذلك طالما أنكَ لا ترشدني مثلما فعلتَ المرة الأخيرة
    Sadece senin için neyin uygun olduğu konusunda seni uyarmaya çalışıyorum. Open Subtitles أردتُ فقط أن أتأكد من أنكَ على علم بالمساعدة المتاحة لك
    Üzgünüm ki partisyon hala kaba bir halde ama gördüğüm kadarıyla bakmaya vaktiniz olmuş. Open Subtitles أخشى أنّ تأليف المقطوعة مازال في بدايته لكن أرى أنكَ قمتَ بإلقاء نظرة عليها
    Biliyorum kitabım yayımlansın diye, özgür kalayım diye çok uğraştın. Open Subtitles أعرفُ أنكَ عمِلتَ جاهداً من أجلِ نَشرِ أعمالي، و تَحريري
    Andrew, Beni, Şair'i ve Pierce'ı Em City'e geri aldıracağını söyledi. Open Subtitles و قُلتَ أنكَ ستُعديني و الشاعِر و بيرس إلى مدينَة الزُمُرُد
    Doğru ya değil. Yargıcı senin masum olduğuna inandırmalıyız. Open Subtitles صحيح أم خطأ، نحن يجب أن نقنع القضاة على أنكَ بريء
    Meşgul bir adam olduğunuzu biliyorum ama bu kadar olduğunuzu bilmiyordum. Open Subtitles أعلم بأنكَ رجل مشغول، ولكن لم أعرف أنكَ مشغولٌ لذه الدرجة.
    Son zamanlarda bir hayli gergin olduğun için biraz rahatlarsın diye düşündüm. Open Subtitles .انا أعتقد أنه يجب ان تهدأ قليلاً .لأنه يبدوو عليك أنكَ متوتر طِوال الوقت
    Çinlilerden birisi gelip onu tehdit ettiğini söyledi. Open Subtitles أحدُ الصينيين أتاني و قالَ أنكَ هَدَّدتَه
    bana bir daha tünel kazmayacağına dair yemin edersen törene izin veririm. Open Subtitles لو أقسمتَ لي أنكَ لن تحفرَ نفقاً آخَر سأدعكَ تحظى باحتفال هُنا
    Kendini Hernandez ve Guerra gibi kötü birisi sanıyorsun... ama seni gözlüyorum. Open Subtitles أعرفُ أنكَ تَظُنُ نَفسكَ قَوياً مِثلَ هيرنانديز و غيررا لكني كُنتُ أُراقبُك.
    Ama Em City'deki bütün koğuşlar dolu olduğundan, ve senin de biraz davranış sorunların olduğundan dolayı kafese gideceksin. Open Subtitles لكن بما أنَ الزنزانات في مدينة الزمرد كلها مُمتلئة و بما أنكَ بحاجة إلى تعديل في سلوكك، سأضعكَ في القفص
    Şimdi de orada çalışmak istemediğini söylüyorsun? Open Subtitles و تقولُ الآن أنكَ لا تُريدُ العملَ هُناك؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more