* Farkında değilsin, Ne kadar güzel olduğunun farkında değilsin * | Open Subtitles | أنكِ لا تعلمين *، * لا تعلمين أنكِ جميلة |
* Ne kadar güzel olduğunun değilsin farkında * | Open Subtitles | * لا تعلمين أنكِ جميلة * |
Çok güzelsin, çok yeteneklisin ve hayatımı kurtardın. | Open Subtitles | انا فقط اريد ان اقول ، أنكِ جميلة و موهوبة وانقذتى حياتى |
Dinle, bence bence Çok güzelsin ve seksisin. | Open Subtitles | استمعي, انا حقاً أظن أنكِ جميلة... و مثيرة. |
Çok güzel olduğunuzu söylerdi. | Open Subtitles | قال أنكِ جميلة جداً |
Sizin... çok güzel olduğunuzu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد... أنكِ جميلة جدًا |
Cidden o kadar güzel olduğunu mu düşünüyorsun. | Open Subtitles | لابد و أنكِ تظنين أنكِ جميلة. |
* Ne kadar güzel olduğunun değilsin farkında * | Open Subtitles | * لا تعلمين أنكِ جميلة * |
* Ne kadar güzel olduğunun değilsin farkında * | Open Subtitles | * لا تعلمين أنكِ جميلة * |
Yani, herhalde, çünkü Çok güzelsin. | Open Subtitles | أعني من الواضح أنكِ جميلة جدًا. |
Çok güzelsin, biliyorsun. Nerelisin? | Open Subtitles | هل تعلمين أنكِ جميلة جداً. |
Çok güzelsin biliyor musun? | Open Subtitles | أعتقد أنكِ جميلة جداً |
Ne, güzelsin ve küçük değilsin. | Open Subtitles | ماذا, أنكِ جميلة أم أنكِ لستِ صغيرة؟ |
Seninle ilk tanıştığım günkü kadar güzel olduğunu. | Open Subtitles | أنكِ جميلة كأول يوم قابلتكِ. |
O, "Ben bu kadar güzel olduğunu düşünüyorum ..." dedi | Open Subtitles | "... إنه قال، أظن أنكِ جميلة للغاية" |