"أنكِ كنتِ" - Translation from Arabic to Turkish

• olduğunuzu
• olup beni

Hep kibar olduğunuzu düşünmüşümdür.
حَسناً، أنا دائماً أعتقد أنكِ كنتِ شخصُ لطيفُ للغاية

Şey - Her zaman sizin çok -hoş- bir insan olduğunuzu düşünmüştüm.
حَسناً، أنا دائماً أعتقد أنكِ كنتِ شخصُ لطيفُ للغاية

Conchita annenize benimle olduğunuzu söylediniz mi?
كونتشيتا .. هل أخبرتِ أمك أنكِ كنتِ راحله ؟

Lise aşıkları olduğunuzu duydum.
سمعت أنكِ كنتِ ملكة جمال المدرسه الثانويه

Her zaman yanım da olup beni kolladığını biliyorum.
لذا أعلم أنكِ كنتِ فقط تهتمين بي

Bir gün sarhoş olup beni öptüğünü falan.
أنكِ كنتِ مخمورة وقبلتيني ذات ليلة

- ceset farkedildiğinde, yatağınızda uyuyor olduğunuzu söylemişsiniz.
طبقاً للضباط, فقد اخبرتيهم أنكِ كنتِ نائمة عند إكتشاف الجثة

O halde bütün bu zaman boyunca güvenliğinden ötürü korku içinde olduğunuzu varsayıyoruz.
وعلينا أن نفترض أنكِ كنتِ خائفة على سلامتكِ طوال تلك المدة؟

Bay Sweeney ile bunca zaman birlikte olduğunuzu iddia ediyorsunuz değil mi?
وأنتِ تدّعين أنكِ كنتِ مع السيد سويني طوال الوقت؟

- Başlangıç olarak, imtiyazlı bir pozisyonda olduğunuzu ima etti.
-في البداية أشار إلى أنكِ كنتِ في منصب ذو إمتياز

Hademe, saat 11de 2. katın balkonunda olduğunuzu söyledi.
"مسئول االأمن" ذكر أنكِ كنتِ في الطابق الثالث الساعه 11: 00

Cinayet mahalinde oldukça yardımcı olduğunuzu.
أنكِ كنتِ مصدر عون عند مسرح الجريمة

Bundan dolayı ne kadar memnun olduğunuzu hayal bile edemiyorum.
لا أعتقد أنكِ كنتِ مسرورة بذلك

- Baban ve ben harika olduğunuzu düşünüyoruz.
أنا ووالدك قُلنا أنكِ كنتِ رائعة

Gitmek zorunda olduğunuzu görünce, ben de...
رأيت أنكِ كنتِ مضطرة للذهاب فقمتُ..

Ayrıca olay sırasından beri Başkan'la birlikte olduğunuzu mu söylüyorsunuz?
وتقولى أنكِ كنتِ مع الرئيس منذ...

Carlos, eskiden bir model olduğunuzu söylemişti.
لقد أخبرني (كارلوس) أنكِ كنتِ تعملين عارضة أزياء