"أنك بأمان" - Translation from Arabic to Turkish

• güvende olduğunu
• Güvende olmanı
• güvende olduğundan emin

Bu kameradan her zaman güvende olduğunu görebilirim.
أستطيع رؤيتك عبرها طوال الوقت للتحقق من أنك بأمان

Bilgisayarlar tekrar açılıp, bir sonraki mahzen envanterini kaydedene dek güvende olduğunu biliyordun.
وعلمت أنك بأمان حتى يقوم الحاسوب مرة أخرى بجرد أجهزة المخبأ

Buraya gelmemizdeki asıl sebep artık güvende olduğunu söylemekti.
لكن السبب الحقيقي لوجودنا لنخبرك أنك بأمان

Senin güvende olduğunu bilmeden, yapmak zorunda olduğum şeyleri yapamam.
لا يمكنني أن أفعل الأشياء التي علي أن أفعلها إلا إن عرفت أنك بأمان

Ben yanında kalıp Güvende olmanı sağlarım.
سأراقبك من هنا لأطمأن أنك بأمان

Gitmeden önce güvende olduğundan emin olmak istiyor.
ويُريدُ التَأْكد أنك بأمان قَبْلَ أَنْ يَتْركُك

güvende olduğunu ve sevildiğini bildiğimiz için senden ırak bir hayat sürebildik.
‫بمعرفة أنك بأمان ‫وتشعرين بالحب. ‫سمح لنا بمتابعة حياتنا بعيدين عنك.

Uyuyamadım güvende olduğunu öğrenene kadar.
... لم يسعني هذا ليس قبل أن أتأكد أنك بأمان

En azından burada olursan, güvende olduğunu bilirim.
على الأقل لو بقيت هنا ، سأعرف أنك بأمان

Senin burada olduğunu, güvende olduğunu ve seni güvende tutmak için elimden geleni yapacağımı ona haber vermeliydim.
كنت أحتاجها أن تعلم أنك هنا أن تعلم أنك... بأمان وأني سأفعل أي شيء أستطيع لأبقيك بأمان

güvende olduğunu söyle.
أخبرنا أنك بأمان.

Sadece güvende olduğunu bilmeliyim.
أريد أن أعرف أنك بأمان وحسب

güvende olduğunu böyle anlarsın.
هكذا تعلم أنك بأمان

Burada güvende olduğunu mu sanıyorsun?
هل تعتقد أنك بأمان هنا؟

Gabriel... burada güvende olduğunu biliyorsun.
"جابرييل"... أنت تعرف أنك بأمان هنا

Orada güvende olduğunu mu sanıyorsun?
! هل تظن أنك بأمان

Güvende olmanı istiyorum.
أريد أن أضمن أنك بأمان.

Burada güvende olduğundan emin misin?
هل أنت متأكد من أنك بأمان هنا ؟