Demek ilişkimizi o kadar kıskanıyorsun ki Amy'nin ölmesini mi istiyorsun? | Open Subtitles | هل أنت غيور من علاقتنا لدجة أنك تريد آيمي أن تموت؟ |
Çünkü sen de benim kadar Koruyucu için en iyisini istiyorsun. | Open Subtitles | لأنه أعتقد أنك تريد ما هو أفضل للحامية بقدر ما أفعل. |
Yani, yoksulluğu bitirmek için sadece yoksullara elden para vermek istediğini söylüyorsun. | TED | تعني أنك تريد أن يحصل الفقراء على مال أكثر للقضاء على الفقر. |
Ortağım olarak kalmak istiyorsan, sana bir çift lafım olacak. | Open Subtitles | إذن لو أنك تريد ان تبقى شريكي عندي كلمتان لك |
Bay Russell üç gece önce öldü. Bilmek istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | لقد ظننت أنك تريد أن تعرف أن السيد روسيل قد مات منذ 3 ليال |
Bunu yapmak istediğine emin misin ? | Open Subtitles | يمكن أن يكون كذلك أمتأكد من أنك تريد أن تفعل ذلك؟ |
Diyelim çocuğunuzun matematik ödevini daha iyi yapmasına yardım etmek istiyorsunuz. | TED | فلنفترض أنك تريد مساعدة ابنتك على إنجاز واجبها المنزلي بشكل أفضل. |
Hikayemi yayınlamak istiyor musun, yoksa bu paket teklif mi? | Open Subtitles | هل أنت متأكد من أنك تريد نشر قصتي، أم أنها صفقة شاملة؟ |
Ve eğer bunu kontrol etmek istersen bana ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | وسوف تحتاجني لو أنك تريد أن تتعلم أن تتحكم بها |
Bence yarına kadar beklemek istemezsin çünkü kızlarını kaçırmak üzere. | Open Subtitles | لا أعتقد أنك تريد الانتظار للغد لانها تحاول خطف أطفالك |
O halde bu adamın ipliği pazara çıkarmamı istiyorsun ki böylece bunlarla Harvey'i onu şirkete almaması için ikna edebilesin. | Open Subtitles | مما يعني أنك تريد مني أن أجد أي قذارة على ذلك الأبله، لكي تستطيع أن تقنع هارفي بأن لا يوظفه |
Aklında hep bu vardı, değil mi? Kaçmak istiyorsun. | Open Subtitles | ذلك ما يدور فى بالك كل ذلك الوقت أنك تريد الهروب |
Tekrar gelmek mi istiyorsun? | Open Subtitles | هذا بعد ساعتين هل تقصد أنك تريد العودة ؟ |
Seninle beraber kalsın istiyorsun Ve o da bunu çok iyi biliyor. Yalnız olanak yok. | Open Subtitles | إنها تعرف أنك تريد بقاءها لكن لا يمكن ذلك |
Profesöre bilmek istediğini, ve yeni bir kimliğe kavuşmak istediğini söyle. | Open Subtitles | أخبر البروفيسور بما يريد أن يعرفه. أخبره أنك تريد هـوية جـديدة. |
Ailenle daha fazla vakit geçirmek istediğini söyleyen sensin sanıyordum. | Open Subtitles | وأعتقدأنكالذيقلت .. أنك تريد قضاء المزيد من الوقت مع عائلتك |
Kaset bir saat daha çalışıyor. Nasıl hissetiğini görmek istiyorsan, izle. | Open Subtitles | لقد دار الشريط لساعة أخرى لو أنك تريد رؤيته لتعرف شعوره |
Eğer ülkeyi değiştirmek istiyorsan, biz bunu partiler ve politikayla yaparız. | TED | ولكن لو أنك تريد تغييرا في هذا البلد، نقوم بذلك عبر الأحزاب والسياسات. |
Bilmek istersin diye düşündüm: Arabanın bagajında bulduğunuz saç tellerini karşılaştırdım. | Open Subtitles | أعتقدت أنك تريد أن تعلم لقد فحصت الشعر الذي وجدناه على صندوق السيارة |
Hakkında bir şeyler bilmeliyim. Sen de beni tanımak istersin diye düşünüyorum. | Open Subtitles | لابد أن أعرف شيء عنك كما أنك تريد معرفة شيء عني |
Bunu yapmak istediğine emin misin baba? | Open Subtitles | أبي ، هل أنت متأكد حقاً أنك تريد فعل ذلك؟ |
Yani diyelim ki bir deterjan yapmak istiyorsunuz. | TED | حسناً لنفترض أنك تريد ان تصنع مسحوق تنظيف |
Bunca acıdan geçtiğine göre bu düşmanını çok fazla istiyor olmalısın, beyaz adam. | Open Subtitles | لا بد أنك تريد أذية عدوك بشدة . لتخوض مثل هذه المعاناة ايها الأبيض |
Onlara vurmak istersen, tekme at. Ama asla elinle dokunma. | Open Subtitles | لو أنك تريد ضرب واحداً مهم فقم بركله لا تلمسه أبداً بيدك |
Generalliğe terfi edip bütün bu ayrıcalıklardan olmak istemezsin, değil mi? | Open Subtitles | - وبلأمس .. - لا أعتقد أنك تريد أن تكون جنرال |
Film çekmeyi öğrenmek istemiyor muydun? | Open Subtitles | ظننتُ أنك تريد أن تتعلم كيف تُصنع الأفلام. |