"أنك تشعرين" - Translation from Arabic to Turkish

    • hissetmene
        
    • hissettiğini
        
    • gibi geldiğini
        
    • hissediyor olmalısın
        
    - Bu şekilde hissetmene sevindim. - Oh evet, biliyorum, biliyorum. Open Subtitles أنا مسرورة أنك تشعرين بهذه الطريقة نعم, أعلم, أعلم
    Nasıl oldu bilmiyorum ama kendini iyi hissetmene sevindim. Open Subtitles لا أعرف كيف ولكن أنا مسرور أنك تشعرين بتحسن
    Aramızda hiçbir şey olmadığını söyleyemezsin. Bir şeyler hissettiğini biliyorum. Open Subtitles لا يمكنك أن تقولي بأنه لا شئ بيني وبينك أعلم أنك تشعرين بذلك
    Erin, bir seferinde doğru yolda olduğunu hissettiğini söylemiştin. Open Subtitles إيرين، مرة قلت أنك تشعرين بأنك على الطريق الصحيح
    Her şeyin bozulmuş, zehirli gibi geldiğini biliyorum. Open Subtitles أعلم أنك تشعرين أن كل شيء فاسدًا ملوثًا.
    Bak bunun sana gerçek gibi geldiğini biliyorum ama sana yardım bulabiliriz. Open Subtitles اسمعي... أفهم أنك تشعرين أنه حقيقي. لكننا نستطيع تقديم المساعدة.
    Becky, kendini çok kötü hissediyor olmalısın. Ama en azından bu evlendikten sonra olmadı. Open Subtitles أعرف أنك تشعرين بالحزن لكن على الأقل لم يحدث ذلك بعدما تزوجتما
    Burada tek başına çalışırken kendini yalnız hissediyor olmalısın. Open Subtitles لا بدّ أنك تشعرين بالعزلة هنا تقومين بالعمل لوحدك
    Kendini tehdit edilmiş hissetmene üzüldüm. Open Subtitles أعتذر أنك تشعرين بالتهديد حيال ذلك
    Böyle hissetmene üzüldüm. Open Subtitles أنا آسف أنك تشعرين بهذا
    Böyle hissetmene sevindim. Open Subtitles جيد، أنا سعيد أنك تشعرين بذلك
    Kendini terk edilmiş hissettiğini biliyorum, ama çok zor zamanlar atlattık ve ben önemli kararları, üzerlerinde en azından birkaç ay düşünmeden verecek adamlardan değilim. Open Subtitles أعلم أنك تشعرين و كأنه تم التخلي عنك و لكننا مررنا بوقت عصيب و حرج و أنا لست من النوع الذي يتخذ القرارات المهمة
    Bak, mektuplarında bana yazdıklarından dolayı kendini savunmasız hissettiğini biliyorum. Open Subtitles انظرى ، أعرف أنك تشعرين بالضعف بسبب ما كنت تكتبين لى
    Bunun ne kadar korkutucu olduğunu ve ne kadar güçsüz hissettiğini anlıyorum. Open Subtitles أفهم كم هذا مرعب، و مقدار العجز الذي لا بد أنك تشعرين به
    Şu anda öyle gibi geldiğini anlıyorum Margaret ama... Open Subtitles أتفهم أنك تشعرين بهذا الآن لكن يا "مارغريت"...
    Suçlu hissediyor olmalısın. O yüzden buraya geldin, değil mi? Open Subtitles لا بد أنك تشعرين بالذنب، لهذا السبب قدمت، صح؟
    Gittiği için kendini çok yalnız hissediyor olmalısın. Üzgünüm. Open Subtitles أعتقد أنك تشعرين بالوحده و هي بعيده عنك
    Üstünden koca bir yük kalkmış gibi hissediyor olmalısın. Open Subtitles لا بد أنك تشعرين بأن ثقلا إنزاح عنك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more