"أنك تكذب" - Translation from Arabic to Turkish

    • yalan söylediğini
        
    • yalan söylüyorsun
        
    • yalan söylediğin
        
    • yalan söylerken
        
    • yalan söylüyorsunuz
        
    • Yalan söylediğinizi
        
    • yalan söylediğinin
        
    Bana yalan söylediğini öğrenirsem yarağını koparıp domuzlarıma yem yaparım. Open Subtitles إذا اكتشفت أنك تكذب عليّ، سأقتلع قضيبك وأطعم به خنازيري
    yalan söylediğini öğrenecek olursam seni vurma konusunda asla tereddüde düşmem. Open Subtitles أن وجدت أنك تكذب سوف لن أتردد في إطلاق النار عليك
    Kibar sözlerin için teşekkür ederim, ama yalan söylediğini biliyorum. Open Subtitles أشكرك على كلامك الجميل لكنني أعرف أنك تكذب
    Ama göz kırparken ya yalan söylüyorsun ya da yalan söylüyormuşsun gibi görünsün diye kendini göz kırpmaya zorluyorsun. Open Subtitles ولكن عندما تومض فهى تعنى أيضا أنك تكذب أو تعنى انك تجبر نفسك على الوميض لكى تبدو وكأنك تكذب
    Ya da yalan söylüyorsun. Geçen perşembe, seni ameliyat sonrası görmüş. Open Subtitles أو أنك تكذب علينا قابلك الخميس الماضي في كشف بعد الجراحة
    Ama hele bir yalan söylediğin çıksın, o parayı son kuruşuna kadar seni bitirmeye harcarım. Open Subtitles لكن إذا أتضح أنك تكذب سأصرف كل مليم من هذا المال لعنة عليك
    Seni ilk yalan söylerken yakaladığım anı hatırlıyorum. Open Subtitles اتذكر أول مرة، عند إكتشفت أنك تكذب
    Gördün mü, yalan söylediğini anladım, çünkü bir yıl önce başhekim Carson Beckett'tı, Dr. Keller değildi. Open Subtitles انظر, الآن , أعرف أنك تكذب لأنه قبل عام كان كارسون بيكيت مدير الطب لدينا , وليس الدكتورة كيلر.
    Bu da demektir ki yalan söylüyorsun. Ne zaman yalan söylediğini her zaman anlayabilirim. Open Subtitles هذا يعني أنك تكذب أستطيع دائماً أن أخبرك عندما تكذب
    Sana baktığım anda yalan söylediğini düşünüyorum. Open Subtitles لا يمكنني أن أنظر إليك من دون أن أشعر أنك تكذب.
    Şimdi sana bazı sorular soracağım, ve eğer cevaplar hoşuma gitmez, yada yalan söylediğini düşünürsem, birlikte cehenneme gideceğiz. Open Subtitles الآن سأسألك بعض الأسئلة واذا لم أحب إجابتك أو ظننت أنك تكذب فسآخذ كلانا للجحيم سوياً
    Yine o, senin yalan söylediğini bilmiyormuş gibi yaptığımız zamana mı geldik? Open Subtitles هذه واحدة من عدة مرات، عندما نتظاهر أن كلانا لا يعرف أنك تكذب.
    Herkes kaçan balık hakkında yalan söylediğini düşünüyor. Open Subtitles الجميع يظنون أنك تكذب بشأن ذلك الذي لاذ بالفرار
    yalan söylediğini biliyorum. Open Subtitles أنا أعلم أنك تكذب بالنسبة لي، لذلك أيا كان،
    Kendini korumak için mi yoksa başka birisini korumak için mi yalan söylediğini anlayamıyorum. Open Subtitles الذي لم أفهمهُ.. هو أنك تكذب من أجل أن تحمي شخصٌ آخر
    Vurulma olayı hakkında yalan söylediğini düşünüyor. Open Subtitles يعتقد أنك تكذب حول رؤيتك لحادثة إطلاق النار.
    O mu deli yoksa sen mi yalan söylüyorsun ayakkabıları yan yana koyarsak anlarız. Open Subtitles أعتقد أنه يمكننا أن نكتشف ما إن كانت هي مجنونة أو أنك تكذب بوضع الحذائين معاً
    Baldrick, ya yalan söylüyorsun, ya körsün, ya da deli. Open Subtitles بولدريك, إما أنك تكذب, أو أعمى, أو مجنون.
    yalan söylediğin yüzünün ortasında yazıyor. Open Subtitles أن جميع ملامح وجهك تخبرنا أنك تكذب
    Sen bana yalan söylerken de evcilik oynamayacağım. Open Subtitles ولن أجاريك في هذا طالما أنك تكذب عليَّ
    yalan söylüyorsunuz! Söylediğinizi biliyorum. Bunların hepsi yalan! Open Subtitles اه, الان أرى أنك تكذب, أنت لم تزد على أن كذبت
    Evet, zorlukla. Yalan söylediğinizi biliyoruz. Open Subtitles نعم, بالكاد.ترى, نحن نعلم أنك تكذب من خلال أسنانك
    Pekala, şimdi yalan söylediğinin farkındayım. Open Subtitles حسنًا ، أعلم الآن أنك تكذب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more