"أنك في" - Translation from Arabic to Turkish

    • da olduğunu
        
    • olduğundan
        
    • de olduğunu
        
    • olduğunuzu
        
    • olduğun için
        
    • yaşında olduğunu
        
    • yaşında olduğuna
        
    Bazı zamanlar Afganistan'da olduğunu sansan da, ...bir de bakmışsın ki, aslında Pakistan'daymışsın. Open Subtitles وفي بعض الأحيان حين تكون في أفغانستان, يتضح أنك في الحقيقة في باكستان.
    Bu senin Japonya'da olduğunu ve onun ilk deneyin olduğunu gösteriyor. Open Subtitles ذلك يعني أنك في اليابان ، وهذا هو تجربتك الأولى
    Olabileceğin en iyi yerde olduğundan... emin olmaktan başka bir gündemim yok. Open Subtitles لا أهتم سوى بالتأكد من أنك في المكان الصحيح في الوقت المناسب
    Evet, demin onu Milo'ya Bölüm'de olduğunu ve bütün gün kalabileceğini söylerken duydum. Open Subtitles حقاً, و أنا سمعتها تخبر "مايلو" أنك في القسم و ستبقي هناك طوال اليوم.
    Las Vegas'da olduğunuzu düşünün, kumarhanedesiniz ve oradaki bilgisayarlardan birinde oyun oynamaya karar veriyorsunuz, aynı solitaire ya da satranç oynar gibi. TED تخيل أنك في لاس فيجاس، في كازينو، وقررت أن تلعب لعبة في أحد حاسوبات الكازينو، فقط مثل ما تلعب السوليتير أو الشطرنج.
    Dövüş havanda olduğun için sana bu fırsatı vereceğim. Open Subtitles بما أنك في حالة مزاجية قتالية, سأعطيك فرصة للقتال
    14 yaşında olduğunu ve doktorun birinin sana kanser olduğunu söylediğini hayal edebiliyor musun? Open Subtitles هل يمكنك تخيل أنك في 14 من عمرك و ان طبيب يخبرك أن لديك سرطاناً؟
    Bazen senin 10 yaşında olduğuna inanmak çok zor. Open Subtitles من الصعب تذكّر أنك في العاشرة من عمرك في بعض الأوقات
    Ona senin Londra'da olduğunu, provalara başlayacağımızı söyledim. Open Subtitles لقد أخبرتها أنك في لندن ونحن على وشك بدء التجارب
    Alaska'da olduğunu söyledi? Open Subtitles نعم, نعم. لقد قالت أنك في ألاسكا
    Görüşme için Boston'da olduğunu düşünmüştüm. Evet. Open Subtitles لقد ظننت أنك في الطريق لـ"بوسطن" من أجل المقابلة
    Bizim de Mossad'a bir iyilik borcumuz var. Çünkü senin Washington'da olduğunu söylediler. Open Subtitles -ونحن ندين لهم بخدمة لأنهم أخبرونا أنك في العاصمة
    Biliyorum, orospu çocuğu ve seninde Amerika'da olduğunu biliyorum. Open Subtitles وأعلم أنك في الولايات المتحدة الأمريكية
    Amerika'da olduğunu sanıyordum. Open Subtitles أعتقدت أنك في الولايات المتحدة
    Dünyanın bir parçası olduğundan değil, dünyada olduğundan emin ol. Open Subtitles فقط تأكد من أنك في العالم وليس من العالم
    Tehlikede olduğundan korkuyorsan polis koruması sağlayabiliriz. Open Subtitles حسناً إذا شعرت أنك في خطر يمكننا أن نقدم لك حماية شرطة
    - Broadway'de olduğunu sanıyordum! Open Subtitles لقد اعتقدت أنك في برودواي
    Wyoming'de olduğunu söylemiştin. Open Subtitles خلت أنك قلت أنك في مقاطعة "وايومنغ
    Mali'de bir doğum ünitesinde olduğunuzu ve acil ilaca ihtiyacı olan yeni doğan bir bebeğe sahip olduğunuzu düşünün. TED تخيل أنك في جناح الأمومة في مالي، و لديك مولود جديد في حاجة لمساعدة طبية عاجلة.
    Vicilantist anarşist bir ekipte olduğun için kendini sert mi sanıyorsun? Open Subtitles ليس شرطة الشوارع أتعتقد أنك رجل شوارع بمجرد أنك في مجموعة فوضويين؟
    Gözlüklerini çıkardın diye 80 yaşında olduğunu anlamayacaklar mı sandın? Open Subtitles ألن يلاحظن أنك في الثمانينات لأنك لا تضع نظاراتك؟
    Kim bilir fedaiyi 21 yaşında olduğuna nasıl ikna ettin. Open Subtitles لا أعلم كيف أقنعت حارس الحانة أنك في الـ21 من عمرك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more