| Yıllardır onlara yalan söylediğini öğrendiklerinde o aile ne yapacak? Hiç merak ettin mi? | Open Subtitles | ما الذي ستفعله العائلة إن اكتشفوا أنك كنت تكذب عليهم طوال تلك السنين؟ |
| Bize yalan söylediğini düşünmeye başladım. | Open Subtitles | أنا بدأت أفكر أنك كنت تكذب علينا كنت أكذب. |
| Hepsi artık onlara yalan söylediğini biliyor. | Open Subtitles | جميعهم يعرفون أنك كنت تكذب عليهم |
| Kabinde uyandığında, kızın gitmiş olduğunu söylemiştin ama bu fotoğraf yalan söylediğini gösteriyor, dostum. | Open Subtitles | أنت قُلت، يا صديقي، بأنها رحلت عندما إستيقظت في "الكابانا"، إذًا، الصورة تؤكد أنك كنت تكذب. |
| O konuda yalan söylediğini biliyordum. | Open Subtitles | إعتقدت دائماً أنك كنت تكذب بهذا الشأن. |
| yalan söylediğini biliyordum | Open Subtitles | عرفت أنك كنت تكذب |
| Birileri Cheslav araştırmasında yalan söylediğini konuşuyor. | Open Subtitles | عن شخص يقول أنك كنت تكذب فيما يتعلق يتقييم (تشيزلزف) |
| yalan söylediğini biliyordum. | Open Subtitles | عرفت أنك كنت تكذب. |
| Bak, annemle babama, onlara yalan söylediğini ve okuldaki başarının sırrının süper dâhi güçlerin olduğunu söylemeye hazır olunca haber ver. | Open Subtitles | -في أي وقت ترغب في اخبار أمي وأبي أنك كنت تكذب .. وأن السبب الوحيد لانك تبلي حسنًا في الدراسة هو لأن لديك قدرات عبقرية، فدعني أعلم |
| Eşime yalan söylediğini söyle. Yalan söyledim. | Open Subtitles | أخبر زوجتي أنك كنت تكذب |
| Ama aynı zamanda yalan söylediğini biliyorum. | Open Subtitles | لكن أعلم أيضا أنك كنت تكذب |
| - Bana yalan söylediğini biliyorum Harry. | Open Subtitles | (علمت أنك كنت تكذب عليا (هاري |