İster inanın ister inanmayın ama elimizde tutuklama listesinin tamamı bile yok. | Open Subtitles | صدق أو لا تصدق ، أننا ليس لدينا حتى نسخة بقائمة المطلوبين |
Öyle görünüyor ki kimse için yeterli ilaç ya da yiyecek stoğumuz yok. | Open Subtitles | ويبدو أننا ليس لدينا ما يكفي من الطعام ولا الدواء لأي أحد |
Ayrıca hiç kanıtımız yok. Defterdeki herkes şüpheli. Pekâlâ. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أننا ليس لدينا دليل كل شخص هنا فيه إشتباه |
EMA'mız olmadığını bilemezler. | Open Subtitles | لا يستطيعوا أن يعلموا أننا ليس لدينا نابض كهرومغناطيسى |
Burada bir 3 veya 4 olmadığını görüyorum. | Open Subtitles | وأرى أننا ليس لدينا ثلاثة أو وهنا أربعة. |
Bu kızı 2 hafta içinde bulmak istiyorsan, tamam. Ama zamanımızın olmadığını biliyorsun. | Open Subtitles | أجل، إذا أردنا أن نعثر على تلك الفتاة خلال أسبوعين و تعرف أننا ليس لدينا هذا الوقت |
Böyle şeylere harcayacak paramız yok. | Open Subtitles | أنت تعرف جيدا أننا ليس لدينا مال لننفقه على هذا |
Tanrım, iyi ki bizde o yok. | Open Subtitles | إلهي , إنه من الجيد أننا أننا ليس لدينا هذا |
Sorun, elimizde delil yok. | Open Subtitles | المشكلة أننا ليس لدينا أية أدلة |
Hiç ortak noktamız yok. | Open Subtitles | الأمر فقط أننا ليس بيننا شيء مشترك |
Bak, iyi ki etrafta çalıntı mallar yok şimdi. | Open Subtitles | -ألست سعيده أننا ليس عندنا -أشياء مسروقه الأن ؟ |
Korkarım başka bir takımı eğitecek vaktimiz yok. | Open Subtitles | أخشى أننا ليس لدينا وقت لتدريب فريق أخر |
İşin aslı geldiğim yerde donmuş tavuk veya ona benzer bir şey yok. | Open Subtitles | المغزى هو , أننا ليس لدينا دجاج مُجفف... . أو مُجمد أو أياُ كان فى منطقتى. |
- Başka bir seçeneğimiz yok galiba. | Open Subtitles | أعتقد أننا ليس لدينا خياراً أخر. |
Seni temin ederiz ki onunla hiçbir ilgimiz yok. | Open Subtitles | أؤكد لكَ أننا ليس لنا علاقة بهذا. |
Pakistanlıları arayıp yeterli paramızın olmadığını söylerim. | Open Subtitles | سأتصل بالباكستانيين و أشرح لهم أننا ليس لدبنا المال الكافي. |
Her şeyi ayarladığımızı düşündüm ama sonra Eddie ile bir düğün şarkımızın olmadığını fark ettim. | Open Subtitles | ظننت أن كل شىء فى محله... لكنى أدركت بعد ذلك أننا ليس لدينا أغنية للزفاف. |
Dinle. Bir planımız olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | اسمع, أنا أعلم أننا ليس لدينا أي خطط |
Sophie, bundan sonra seksi çift olmamıza gerek olmadığını sana göstermek istedim sadece. | Open Subtitles | صوفي)، أردتكِ أن تري أننا ليس علينا) أن نكون الثنائي المثير بعد الآن |
- Yasal bir şey olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | - وأنا أعلم أننا ليس من المفترض أن. |