Partiye yardımcı olabilecek birine ihtiyacımız olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | قلت أننا نحتاج إلى شخص ما يمكنة مساعدة ألحزب |
Az önce telefonda belediye başkanıyla konuştum. Sokaklarda senin gibi polislere ihtiyacımız olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | لقد تلقيت اتصالاً من العمدة لتوي و قد قال أننا نحتاج إلى المزيد من الشرطة في الشوارع مثلك |
Törene ihtiyacımız olduğunu sanmıyorum. Kapılar 9.00'da açılacak. Kim o saatte gelir ki? | Open Subtitles | لا أعتقد أننا نحتاج إلى الإحتفال سيفتح الباب الساعة 9 من يود أن يأتي إلى هنا حينئذٍ؟ |
Böyle bir proje için doğal olarak beyinlere ihtiyacımız var. | TED | وللقيام بمشروعٍ مثل هذا ، من الواضح أننا نحتاج إلى أدمغة. |
En büyük yalan, diğer insanlara ihtiyacımız olması. | Open Subtitles | الكذبة الكبيرة هي أننا نحتاج إلى آخرين |
3 no'lu ameliyasanede bilgisayar teknisyenine ihtiyacimiz oldugunu söylesinler. | Open Subtitles | و تخبرهم بأن يعلنوا أننا نحتاج إلى تقني حواسيب |
İnsanlara tıbbı destek vermek için çok sayıda şefkatli bakıcıya ihtiyaç duymuyor muyuz? | TED | ألا تعتقد أننا نحتاج إلى الكثير من مقدمي الرعاية المتعاطفين لتقديم المزيد من الرعاية الطبية لعدد أكبر من الناس؟ |
Buraya gelip bilmiş bir tavırla sanki hayal görüyormuşuz gibi terapiye ihtiyacımız olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لأنه دخل إلى هنا معتزاً بنفسه كي يخبرني أننا نحتاج إلى العلاج النفسي كما لو كنا مُصابان بالهذيان |
Mesela, Global Footprint Network'ün seçkin bilim insanları, bu ekonomiyi sürdürebilmemiz için yaklaşık olarak 1,5 tane yeryüzüne ihtiyacımız olduğunu hesaplıyorlar. | TED | العلماء البارزون من شبكة فووتبرينت العالمية، على سبيل المثال، يعتقدون أننا نحتاج إلى حوالي الأرض والنصف للحفاظ على الإقتصاد. |
Ama bu davada ihtiyacımız olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | و لكنني شعرت أننا نحتاج إلى هذا |
Jane Jacobs'un şehirlere yaptığı gibi, Talia ve ben çevrim içi alanlar için yeni bir tasarım hareketine ihtiyacımız olduğunu düşünüyoruz, Sadece, "Tüketicilerin ve kullanıcıların işine yarayacak ürünleri nasıl geliştiririz?" | TED | هكذا، كما فعلت جين جاكوبس للمدن، أعتقد أنا وتاليا أننا نحتاج إلى حركة تصميمية جديدة للفضاء على الإنترنت، واحدة لا تعتبر فقط "كيف يمكننا بناء منتجات مناسبة للمستخدمين أو المستهلكين؟" |
Mal'dan izin almak yerine, sadece iki güne ihtiyacımız olduğunu söylesek? | Open Subtitles | ماذا لو أخبرنا (مال) أننا نحتاج إلى يومين بدلاً من سؤاله ؟ |
...daha güçlü ve daha iyi bir şeye ihtiyacımız olduğunu. | Open Subtitles | أننا نحتاج إلى شئ أقوى وأفضل. |
Yani, kıta hakkında sadece güzel hikayelere ayrılmış bir konferansa ihtiyacımız var. | TED | بمعني ، أننا نحتاج إلى مؤتمر كامل يكرس فقط للحديث عن القصص المشرقة عن القارة. |
Borglar ve Dominionlar olduğu sürece, her müttefiğe ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نظرًا لخسائرنا بسبب منبر التفاخر والهيمنة، فإنّ المجلس يشعر أننا نحتاج إلى حلفاء يمكننا حشدهم هذه الأيام. |
Pekala. İç Güvenlik'dekilere haber verin sahip oldukları tüm ajanlar, uydular ve çalışan şebekelere ihtiyacımız var. | Open Subtitles | حسناً , أخبر رجال الأمن القومي أننا نحتاج إلى أقمارهم الصناعيه وكل عملائهم |
Bunu size söylememizin tek sebebi CIA Jane'i bulmadan önce onu yakalamak için yardımınıza ihtiyacımız olması. | Open Subtitles | السبب الوحيد الذي جعلنا نُخبركم بالأمر الآن هو أننا نحتاج إلى مُساعدتكم للوصول إلى (جين) قبلما تفعل وكالة المُخابرات المركزية |
...daha güçlü ve daha iyi bir seye ihtiyacimiz oldugunu. | Open Subtitles | أننا نحتاج إلى شئ أقوى وأفضل. |
Çişimizi yapmak için de güvenli bir yere ihtiyaç duyarız. | TED | كما أننا نحتاج إلى مكان آمن نقضي فيه حاجتنا. |