Daha önce bir suç kaydım bulunmadığıyla ilgili yalan söylediğimi, ondan sonra anladılar. | Open Subtitles | وحينها اكتشفوا أنني كذبت أثناء طلبيللعمل.. عندما قلت أنه ليس لديّ سجلّ إجرامي |
Yani, size yalan söylediğimi biliyorum ama erkek arkadaşımı korumaya çalışıyordum. | Open Subtitles | أعلم أنني كذبت عليكم يا رفاق، ولكنني كنت أحاول حماية خليلي. |
Neden öyle söyledim bilmiyorum, neden yalan söylediğimi bilmiyorum ama söylediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | و لا أعلم لم قلت ذلك. لا أعلم لم كذبت لكنني آسفة أنني كذبت. |
Bak, orada oluğum hakkında yalan söylediğim için üzgünüm, panikledim. | Open Subtitles | انا آسف أنني كذبت بشأن وجودي هناك, لكنني فزعت. |
Sana yalan söylediğim için üzgünüm. Biliyorum senin de kendi problemlerin var. | Open Subtitles | آسفة أنني كذبت عليكِ أعلم أن لديكِ مشاكلكِ |
Ve evet, üstelik, okula girmek için yalan söyledim. | Open Subtitles | نعم ، وبما أنني كذبت لأدخل فأنا حتما خاســر |
Tamam, ikinizi de getirmek için yalan söyledim. Ama bu kavga çok uzun sürdü. | Open Subtitles | حسنا، أعترف أنني كذبت لإحضاركما إلى هنا لكن هذا الشجار إستمر لوقت طويل |
Ve senin masanı görürse, ona yalan söylediğimi anlar. Ona, bizdekinin orijinal olduğunu söyledim. | Open Subtitles | اشتربت مثلها و إذا رأتها ستعرف أنني كذبت, قلت أن طاولتنا أصلية |
Sana yalan söylediğimi ve yanlışlıkla seni rufilediğimi biliyorum ama daha tuhaf şeyler olmuştur, değil mi? | Open Subtitles | أعرف أنني كذبت عليك وبالخطأ خدرتك لكن ,الأشياء اغريبة تحدث ,صحيح؟ |
Gerçekten istiyorum ama Tommy çoktan ona yalan söylediğimi düşünüyor. | Open Subtitles | أريد مساعدتك، سايمن أودّ ذلك، لكن طومي يعتقد مسبقا أنني كذبت عليه |
- Sen... - Ne söylemeye çalışıyorsun Kocanıza yalan söylediğimi mi düşünüyorsunuz | Open Subtitles | ما تحاولين قوله أنني كذبت على زوجك |
Bizi görürse, yalan söylediğimi anlar. | Open Subtitles | وودي هناك إذارأانا سيعرف أنني كذبت |
yalan söylediğimi bilmesindense, ölmeyi tercih ederim. | Open Subtitles | أنا أفضل الموت عن أن يعرف أنني كذبت |
Ama tecavüz konusunda yalan söylediğimi açıklarsam... | Open Subtitles | لكن إن أخبرتهم أنني كذبت بموضوع الاغتصاب... لا يمكنني أن أتركك تدخلين السجن. |
- Joey, sana yalan söylediğim için gerçekten üzgünüm. | Open Subtitles | جوي، وأنا آسف حقا أنني كذبت عليك. أنا كان مجرد محاولة لجعل الامور... |
Sana yalan söylediğim için özür dilerim. Çok ahmakça bir şeydi. | Open Subtitles | وأنا آسف أنني كذبت عليكِ كان هذا غبيًا |
yalan söylediğim için özür dilerim. Söylemek zorundaydım. | Open Subtitles | آسفة أنني كذبت لم يكن لديّ خيار. |
yalan söylediğim için özür dilerim. Söylemek zorundaydım. | Open Subtitles | آسفة أنني كذبت لم يكن لديّ خيار. |
yalan söyledim en sevdiğim insanlara. | Open Subtitles | أنني كذبت على الناس الذين أحببتهم كـثـيـراً |
Ve ondan haber almadığım... konusunda da yalan söyledim. | Open Subtitles | لقد كذبت ...كما أنني كذبت حول انه لم يصلني منه شيء بعد ذلك الحين |
Ve ondan haber almadığım... konusunda da yalan söyledim. | Open Subtitles | لقد كذبت ...كما أنني كذبت حول انه لم يصلني منه شيء بعد ذلك الحين |