"أنني لم أكن" - Translation from Arabic to Turkish

    • olmadığımı
        
    • değildim
        
    • olmadığım
        
    • olamadığım için
        
    • Asla az önce söylediklerin
        
    Cara, yeğenlerimden biri, Cumartesi günü piyano resitali veriyordu ve annem benim orada olmadığımı görünce iyi olup olmadığımı öğrenmek için beni aradı. Open Subtitles كارا، إحدى بنات أخواتي قدّمت حفلة بيانو يوم السبت وحين رأت أمي أنني لم أكن موجودة اتّصلت لترى إن كنتُ على ما يرام
    Mükemmel bir baba olmadığımı biliyorum ama ben olduğumu sandığın o herif değilim. Open Subtitles أعلم أنني لم أكن الأب المثالي ولكن أنا لست ذلك الرجل الذي أعتقده
    Ve bir çok şey yaşadığını biliyorum. Olmam gereken kadar anlayışlı olmadığımı hissediyorum. Open Subtitles و أعلم أنك تمر بالكثير وأشعر أنني لم أكن بذات القدر من التفهم
    Zoruma giden şey o masada seni beceren tek kişi ben değildim. Open Subtitles ما يغضبني أنني أعرف أنني لم أكن الوحيد على الطاولة الذي ضاجعك
    Demek istediğim, ben de sen başkanlığa soyunduğunda rahat değildim. Open Subtitles أقصد، أنني لم أكن مرتاحة عندما قررت أن تكون رئيسا
    İyileştiğinde her gün oradaydım ve orada olmadığım her gün senin için endişeleniyordum. Open Subtitles عندماتخلصتمن الادمان, .كنتهناككليوم. و أنا قلقة عليك كل دقيقة أنني لم أكن هناك
    Her zaman istediği gibi bir evlat olamadığım için gitti sandım. Open Subtitles لطالما ظننت انه بسبب أنني لم أكن الأبن الذي أراده
    Asla az önce söylediklerin kadar güzel şeyler yazmayı başaramazdım. Open Subtitles أنني لم أكن لأستطع كتابة أي شيء في جمال ما كتبتيه أنتِ.
    Birkaç gün önce görüştüklerinde. O sıralar hamile olmadığımı da öğrendi. Open Subtitles عندما تقابلنا قبل بضعة أيام وعندما إكتشف أنني لم أكن حامل
    Sana karşı benim de tamamen açık olmadığımı hissedebiliyorsun bence. Open Subtitles وأظن أن بوسعك الشعور أنني لم أكن صريحة معك تماماً
    Belki de o kadar da yalnız ve acayip olmadığımı hissetmeye başladım. TED بدأت أشعر أنني لم أكن لوحدي، ربما لم أكن غريبة الأطوار.
    Oradakiler gibi kaslı bir sporcu olmadığımı biliyordum ama pek umursamıyordum. TED علمت أنني لم أكن رياضيًا متمرسًا مثل بعض هؤلاء الرجال، ولكنني لم أهتم حقًا.
    Ben senin favori kişiler listende olmadığımı düşünüyordum. Open Subtitles ظننت أنني لم أكن بالضبط على قائمة الأشخاص المفضلة لديك.
    Onlara o gece Chicago'da olmadığımı söyledim. İş gezisindeydim. Open Subtitles أخبرتهم أنني لم أكن في شيكاغو في تلك الليلة كنت في رحلة عمل
    Güzergahımı yapanın ben olmadığımı anlamışlar. Open Subtitles علموا أنني لم أكن الشخص الذي يوزّع البريد.
    Ama geçen iki yılın ardından, konser salonu için yeterli olmadığımı anladım. Open Subtitles بعد عامين، أدركت أنني لم أكن جيدة بما فيه الكفاية للغناء في الحفلات
    Aynen öyle ama o gün ben hasta değildim aynı şekilde sen de. Open Subtitles هذا صحيح تماماً واتضح أنني لم أكن مريضاً ذلك اليوم ولا أنت أيضاً
    Her ikisi de geçerli, et yiyin ya da vejetaryen olun, zannederim ki henüz tam olarak hazır değildim. TED لقد كان إمّا أن تكون آكل لحوم، أو أن تكون نباتياً. وأخمّن أنني لم أكن مستعداً بعد.
    Korkarım pek konuksever değildim. Hatta biraz ters davrandım. Open Subtitles أخشى أنني لم أكن مرحباً بالبدايه و ربما وقحاً
    Bunu yazdım, çünkü iyi olmadığım hâlde iyiymiş gibi davranmaktan bıkmıştım. TED كتبته لأنني كنت متعبة من التظاهر بأني بخير في حين أنني لم أكن كذلك.
    Senin istediğin gibi bir yetişkin olamadığım için üzgünüm. Open Subtitles أعتذر أنني ، أنني لم أكن الشخص البالغالذيأردتنيأنأكونه.
    Asla az önce söylediklerin kadar güzel şeyler yazmayı başaramazdım. Open Subtitles أنني لم أكن لأستطع كتابة أي شيء في جمال ما كتبتيه أنتِ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more