"أنها الطريقة الوحيدة" - Translation from Arabic to Turkish

    • tek yolu bu
        
    • tek yol bu
        
    • tek yolu olduğunu
        
    • tek yolunun bu olduğunu
        
    • Bu tek yol
        
    • tek yolun bu olduğunu
        
    İlgilenebilmemin tek yolu bu. Open Subtitles أنها الطريقة الوحيدة التي يمكنني أداء مهمتي فيها
    Beyindeki sorunlu kısma ulaşmanın tek yolu bu. Open Subtitles أنها الطريقة الوحيدة للوصول للأجزاء المتأثرة من المخ
    Sanırım, neler olduğunu ispatlamanın tek yolu bu. Open Subtitles أعتقد أنها الطريقة الوحيدة لإثبات ما حدث
    Gerçekten samimi olabildiğim tek yol bu. Open Subtitles أنها الطريقة الوحيدة التى أستطيع الوقوف بها
    Bu saldırıları durdurmanın tek yolu olduğunu biliyorum. Open Subtitles أعرف أنها الطريقة الوحيدة لردع هذه الهجمات
    Atlatabilmemin tek yolunun bu olduğunu ve evliliğimize iyi geleceğini düşünüyor. Open Subtitles تعتقد أنها الطريقة الوحيدة سأكون قادراً في التغلب على ما فعلته لي وربما يساعد على إبقاء زواجنا
    - Bu tek yol. Open Subtitles - أنها الطريقة الوحيدة - أرفض
    Artık her şeyden çok çabuk nefret eder, bir hale gelmişti. Çünkü tek yolun bu olduğunu düşünüyordu. Open Subtitles إنه ينزف بسهولة هذه الأيام لأنه يشعر أنها الطريقة الوحيدة
    İtiraf edeceğim. Onu kurtarmanın tek yolu bu. Open Subtitles حسناً، سأقوم بالاعتراف أنها الطريقة الوحيدة لإنقاذه
    - Bu evde bir şey öğrenmenin tek yolu bu. Open Subtitles يجب أن لا تتنصت أنها الطريقة الوحيدة التي أستطيع بها أن أعرف شيئاً هنا
    Bizimle gelseniz iyi olur. Güvende olmanızın tek yolu bu. Open Subtitles الأفضل تأتون معنا , أنها الطريقة الوحيدة التي ستكونون بها بأمان
    - En iyi çözüm bu mu? .. - tek yolu bu.. Open Subtitles انها الطريقة الأمثل أنها الطريقة الوحيدة
    Her şeyi bize veren cennetteki Baba'mıza teşşekkür etmenin tek yolu bu görünüyor. Open Subtitles يبدو أنها الطريقة الوحيدة والتي أستطيع بها أن أبدأ بشكر ربي ،لـ ...
    Kimin doğruyu söylediğini bulmamın tek yolu bu. Open Subtitles أنها الطريقة الوحيدة التي يمكنني من خلالها مـعـرفـة أذا مـا كــان هــو يـقـول الحـقيقة
    Söz verdiğimiz gibi sonsuza kadar birlikte olmamızın tek yolu bu. Open Subtitles أنها الطريقة الوحيدة التي نصبح بها معاً, للأبد كما وعدنا
    Annenin güvenliğini garantiye alabilmemin tek yolu bu Open Subtitles أنها الطريقة الوحيدة لأضمن لوالدتكِ الآمان.
    Onu kurtarmanın tek yolu bu. Open Subtitles سوف أقوم بأستدعاء الشرطة أنها الطريقة الوحيدة لأنقاذها
    Tünel desteklerine ateş edin. tek yol bu. Open Subtitles أهدموا دعامات النفق أنها الطريقة الوحيدة
    Bu laneti kırabilmek için tek yol bu. Pekala. Open Subtitles بالطبع لا , يا مولاى أنها الطريقة الوحيدة لكسر اللعنة
    Oraya senin için gittim çünkü bunun otelini kurtarabilmenin tek yolu olduğunu düşündüm. Open Subtitles ذهبت هناك لأجلك، لاعتقادي أنها الطريقة الوحيدة لإنقاذ فندقك
    Bunun kaybettiğimiz insanlığı geri kazanmanın tek yolu olduğunu düşündük. Open Subtitles إعتقدنا أنها الطريقة الوحيدة لإستعادة البشرية التي فقدناها
    Buradan kurtulmamızın tek yolunun bu olduğunu sen de biliyorsun. Open Subtitles تعرفين أنها الطريقة الوحيدة للرحيل من هنا
    Buradan kurtulmamızın tek yolunun bu olduğunu sen de biliyorsun. Open Subtitles تعرفين أنها الطريقة الوحيدة للرحيل من هنا
    - Bu tek yol. - İstemiyorum. Open Subtitles - أنها الطريقة الوحيدة
    Evden kaçtığımda tek yolun bu olduğunu kendime söyledim. Open Subtitles عندما هربت من المنزل، أقنعت نفسي أنها الطريقة الوحيدة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more