Henüz, sadece bir öneri olsa da, insan etkisinin gezegenimiz üzerindeki etkisi hakkında düşünebilmemiz için yararlı bir yol. | TED | الآن، ما تزال هذه مجرد مرحلة مقترحة، لكنني أعتقد أنها طريقة مفيدة للتفكير في مدى تأثير الإنسان على الكوكب. |
Brandon kitapları bağlamak için garip bir yol seçmiş, o kadar. | Open Subtitles | اعتقد أنها طريقة سيئة لربطهم هكذا، هذا كل ما فى الأمر. |
Belli ki uyuşturucu ticaretinden gelen parayı aklamak için iyi bir yol. | Open Subtitles | في أفلام حركة منخفضة الميزانية مما يبدوا واضحاً أنها طريقة جيدة جداً |
Ne yapman gerekiyor biliyor musun? Konuşun. Bu iletişim kurmanın sağlıklı bir yolu. | Open Subtitles | أتعلمي ما الذي عليكِ فعله تحدثوا عن الأشياء ، أنها طريقة صحية للتواصل |
Önceki başkanın ifade verecek olması zarar vermenin iyi bir yolu gibi görünüyor. | Open Subtitles | رئيس سابق سلم أدلةً حكومية , يشعر أنها طريقة مناسبة لإحداث بعض الضرر |
İnsanlık mirasını korumak için mükemmel bir yol olsa da bir seçim olmak zorunda değildir. | TED | على الرغم من أنها طريقة رائعة للحفاظ على الإرث البشري، إلا أنه ليس من الضروي أن تكون خياراً. |
Bana sorarsan, birini incinmek için gerçekten güzel bir yol. | Open Subtitles | لو سألتيني , فأعتقد أنها طريقة جيدة جداً لتتأذي |
Şirket bunu ampulleri kadınlara pazarlamak için yeni bir yol olarak görüyor. | Open Subtitles | الشركة ترى أنها طريقة جديدة لتسويق المصابيح للسيدات |
Bana sorarsanız, kaybolmak için güzel bir yol. | Open Subtitles | تبدو أنها طريقة جيدة للتوهان لو أنكِ سألتيني |
Senin söylediğin gibi, kim olduğunu öğrenmek için gerçekten hızlı ve kolay bir yol. | Open Subtitles | كما قلت أنها طريقة سريعة وموثوقة لمعرفة من أنت ؟ |
Markaların ve şirketlerin güven sağlaması için bile harika bir yol. | TED | حتى أنها طريقة ممتازة للشركات والعلامات التجارية لبناء الثقة . |
Poliglotlar bu şekilde dil öğreniyorlar. İyi haber de şu ki dil öğrenme konusunu kendi ellerine almak isteyen herkese açık bir yol bu. | TED | هذه هي الطريقة التي يتعلم بها متعددي اللغات، والخبر السار أنها طريقة متاحة للجميع ممن هم على استعداد لتعلم اللغات بأنفسهم. |
Evet, sanırım okul masraflarını çıkarmanın bir yolu da bu. | Open Subtitles | نعم, أعتقد أنها طريقة لدفع نفقات الجامعة |
Yolculuk etmenin çok harika bir yolu. Bir tane benim de olabilir mi? | Open Subtitles | أعني أنها طريقة رائعة للسفر هل أستطيع الحصول على احده؟ |
Sadece bu tatilde beraber olmamızın bir yolu olur diye düşündüm. | Open Subtitles | فقط فكرت أنها طريقة ستمكننا ، من أن نكون سويا يوم العيد |
Öyle demek istemedim. Sadece bu tatilde beraber olmamızın bir yolu olur diye düşündüm. | Open Subtitles | فقط فكرت أنها طريقة ستمكننا ، من أن نكون سويا |
Bu bizi Öbür Dünya'ya açılan kapılara götüren tanrıların yaptıkları şeyi ne kadar çok takdir ettiğimizi göstermenin de iyi bir yolu. | Open Subtitles | أنها طريقة رائعة لشكر الآلهة علىكلشيءسيفعلونه.. بمجرد أن يخرجونا خارج تلك الأبواب إلى الحياة الآخرى. |
Sadece, senin bildiğini düşünüyorum, kalbinin kırılması, dünyayı öğrenmenin muazzam bir yolu.. | Open Subtitles | تعرف أنّك يكسر فؤادك، أنها طريقة رائعة لمعرفة الكثير عن العالم. |
Bu daha etkili bir yol olsa gerek. | Open Subtitles | حَسناً، أنها طريقة أكثرِ فعّالية. |
Garip penguen kıyafetinden kurtulma yolu gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أنها طريقة لأخرج من هذه البذلة الملعونة الشبيهة بالبطريق |