...ki öyle olmadığını herkes biliyordu ancak annem bunun zararsız, masum bir yalan olduğunu söyledi. | Open Subtitles | والجميع يعرف أنه ليس حقيقي لكن أمي قالت أنها كذبة بيضاء صغيرة ولم تضر أحداً |
ki öyle olmadığını herkes biliyordu ancak annem bunun zararsız, masum bir yalan olduğunu söyledi. | Open Subtitles | والجميع يعرف أنه ليس حقيقى لكن أمى قالت أنها كذبة بيضاء صغيرة ولم تضر أحداً |
Eğer gündeme getirirse, bunun bir yalan olduğunu söylerim, ...ama durduk yere ortaya atmam. | Open Subtitles | فسوف أؤكد لها أنها كذبة ولكني لن أتحدث عن الأمر بدون أن تسألني اولاً |
yalan olduğunu unutana kadar birbirimize tekrar tekrar anlatmayı... kabul ettiğimiz bir hikaye. | Open Subtitles | قصة رددناها مرارًا وتكرارًا حتى نسينا أنها كذبة |
- Bu bir yalan. | Open Subtitles | أنها كذبة. لا، لا. لا يمكن أن يكون. |
- Bunun yalan olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنها كذبة حسناً, إذاً ماذا الآن؟ |
yalan olduğunu unutana kadar birbirimize tekrar tekrar anlatmayı... kabul ettiğimiz bir hikaye. | Open Subtitles | قصة رددناها مرارًا وتكرارًا حتى نسينا أنها كذبة |
Kendime bunun daha büyük bir iyilik için olduğunu söyledim ama içten içe bunun bir yalan olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | أخبرت نفسي بأن هذا كان من أجل المصلحة العامة لكن في قرارة نفسي ، علمت أنها كذبة |
Bana da senin gelip beni görmek istemediğini söylediler ki yalan olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | وأخبرونني أنكِ لا تريدين القدوم لرؤيتي والتي كنت أعرف أنها كذبة |
Hadi Zuko, hepimiz bunun yalan olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | بربك يا زوكو, كلنا نعلم أنها كذبة |
Seni sevmesini sağla, ve sonra bunun yalan olduğunu söyle. | Open Subtitles | اجعليها تحبك ثم أخبريها أنها كذبة |
- Bilmiyorum, ama yalan olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | , ما هذا؟ -لا اعرف , ولكن كنت اعرف أنها كذبة |
İkimiz de bunun koca bir yalan olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | أنا وَ أنتَ نـعلم أنها كذبة كبيرة |
Ama ben bunun yalan olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | لكنني كنت أعلم أنها كذبة |
Bunun yalan olduğunu söyle. | Open Subtitles | انظري لهذا، أخبريني أنها كذبة |
Bunun yalan olduğunu söyle. | Open Subtitles | انظري لهذا، أخبريني أنها كذبة |
yalan olduğunu bileceklerdir. | Open Subtitles | سيعرفون أنها كذبة |
Özür dilerim, bunun yalan olduğunu bileceksin. | Open Subtitles | إذا اعتذرت، ستعرفين أنها كذبة |
- Bu bir yalan. - Öyle. Bir yalan. | Open Subtitles | ـ أنها كذبة ـ بالفعل |
- Bunun yalan olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنها كذبة |