Bu berbat bir fikirdi ve Öyle olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | فقد كانت فكرة مريعة للغاية وقد كنتُ أعلم أنها كذلك. |
Evet, Öyle olduğunu biliyorum ama gemi benim değil işte. | Open Subtitles | ،أجل، أعرف، بالطبع أنها كذلك .لكن ما أقصده أنها ليست سفينتي |
Öyle olduğunu söylemek isterdim. | Open Subtitles | أتمنى لو بأستطاعتي قول أنها كذلك |
- Öyle bir şey olduğunu hiç bilmiyordum. - Bir yerlerde olmalı. | Open Subtitles | ـ لم أعرف أبداً أنها كذلك ـ لابد أنها في مكان ما |
- Eski duruyor. - Öyle. Bir hediye. | Open Subtitles | . تبدو من الذهب - أنها كذلك , أنها هدية - |
Lütfen bana öyleymiş gibi gözükmediğini söyle. | Open Subtitles | أرجوكِ لا تخبريني أنها كذلك. |
Lütfen bana öyleymiş gibi gözükmediğini söyle. | Open Subtitles | أرجوكِ لا تخبريني أنها كذلك. |
Eğer öyleyse, ki ben Öyle olduğunu söylemiyorum, bunu sana onun söylemesi gerekmez mi? | Open Subtitles | إذا كانت كذلك وأنا لا أقول أنها كذلك -ألا ترى أنها من عليها أن تخبرك بهذا؟ |
Hayır, Öyle olduğunu sanmıyorum, yani yüreğinin derinliklerinde. | Open Subtitles | كلا, لستُ متأكدة أنها كذلك في أعماقها |
Maya'nın masum olduğunu düşünmüyorum Öyle olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | . لا أعتقد أن (مايا) بريئة ، أنا أعرف أنها كذلك |
Öyle olduğunu söylemedim. | Open Subtitles | لم أقل أنها كذلك |
Öyle olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبرهم أنها كذلك |
Öyle olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنها كذلك. |
Zaten Öyle olduğunu da ummuyorum, Sue Ellen ama her zaman demişimdir, bizi güçlü yapan, zor şeylerdir. | Open Subtitles | لا أتوقع أنها كذلك (سيدة (إيلين لكنني أقول دائما أن الأشياء الصعبة هي التي تجعلنا أقوى |
- Bunun özel sektöre ait olduğunu sanıyorum. - Öyle. | Open Subtitles | ـ ظننتُ أنها ملكية خاصة ـ أنها كذلك |
- Öyle mi? - Evet. | Open Subtitles | أنها كذلك , آجل |